Merhabalar ben Eskişehir'de okuyan üniversite 3 e geçmiş bir öğrenciyim. Şubat tatilinden sonra hayatımda öyle bir değişim ve çöküş oldu ki sanki her şey kötüye gidiyor. Etrafımdaki çoğu insanı kaybettim. Belki de kaybetmeyi ben seçtim bunu bilmiyorum. Yalnızlaştım ve kendimi sahte ilişkilerden uzaklaştırdım. Etrafımdaki arkadaş ortamları bana çok sahte gelmeye başladı. Normalde son derece sosyal ve aranan bir isim olduğum halde ocak şubat aylarından beri kimseyi aramaz çağırdıkları yere gitmez oldum. Bana çok çocuksu ve yapmacık geliyorlardı. Bunun üzerine İzmir'deki 2 dostumla da aram açıldı. Her dakikamı anlattığım 6 senemi birlikte geçirdiğim ve aramızın açılmasına ihtimal dahi vermediğim insanlardı bunlar. Bana haksızlık etiklerini düşünüyorum ve ben de aramıyorum onları. Belki gurur belki de karşı taraftan bir adım bekleme diyebilirim buna. Hayatımda gerçekten bir boşluk oluştu ama gidip konuşmaya çalışmak ve aramızı düzeltmek adına bir şey yapabileceğimden emin değilim. Birileri de beni kaybetmemek için uğraşsın istiyorum. Bu zaman zarfında küçük küçük kendi çapımda adımlarım oldu. Attığım duygu yüklü uzun mesajlarım oldu. Bu böyle gitmesin biz hani dosttuk dedim ama karşı taraf hala sert bir tutumdaydı. Soruyorum kendime hep suç bende mi? Ben mi çabalayacağım insanlar için. Eskişehir'de gece hayatı olan bir insandım eğlenmeyi dans etmeyi çok severdim ama aylardır evden çıkmayan dizi, film izleyen adeta asosyal birisi oldum. Üniversitenin içindeki rehberlik hizmetine de gittim 4. seansım olacaktı ki yaz tatili girdi araya. Sürekli kendimi sorguluyorum ama sorgulamayacağım artık kendimi yıpratıyorum. Yaz tatilinde yanına gittiğim babam da beni öyle kötü karşıladı ki yanında 4 gün kalabildim. Her hareketime karıştı aşırı tutucu bir tavır sergiledi. Rahatça nefes almama bile izin vermedi sanki despot, kuralcı, sıkıcı, korkunç birisi olmuştu. Bu arada annem ve babam ayrı. Tekrar annemin yanına dönmek bile istemedim çünkü kendimi ne o tarafa ne bu tarafa ait hissediyordum. Ama döndüm ve şuan İzmir'deyim. Aklımda hep kaçıp gitme isteği Eskişehir'deki evime gidip kitaplarım arasında filmlerim arasında yaşama isteği var. Bir yandan da kaçmak doğru değil diyorum. O kadar kötü bir dönemdeyim ki her şey üst üste geldi Normal bir yaşam istiyorum ben eskisi gibi ama dostlarımın da olduğu... Annem babam zaten ayrı bir sorun benim için. Onlarla ilişkimi düzeltmem mümkün mü onu bile bilmiyorum. Psikologdan yardım almak istesem bunun için gerekli maddi durumum bile yok üniversite içindeki rehberlik servisine gidebildim ancak. Bu berbat günlerim geçici midir? Lütfen bir şey söyleyin. Sanki hayatta bir ağaç gibi tek hissediyorum kendimi bir yere ait olmayan geleceği belirsiz. Bu yüzden hep içimde bir aile kurma isteği... Çok sağlam bir evlilik ve sevgi dolu, aşk dolu çocuklar. Sanki beni koşulsuz onlar sever gibi hissediyorum. Ama annem ve babamınki gibi hüsranla biten bir evlilik olacak diye de çok korkuyorum. Kısacası uzun zamandır düşünceler beynimde deviniyor, iyi değilim...)
Öncekikle bir psikiyatri uzmanı ile görüşmenizi öneririm, beraberinde psikoterapi düşünülebilir.