27.02.2008

sausageHem kadın hem de erkekler için yüksek Total kolesterol (TC) ve LDL-C seviyelerinin kardiyovasküler hastalıklar açısından önemli bir risk faktörü olduğu farklı çalışmalarla gösterilmiştir. İskandinav 4S çalışması, yüksek TC düzeyleri düşürülen koroner kalp hastalıklı kişilerde, gelişebilecek önemli koroner olay riskinin, kadın ve erkeklerde % 34 oranında azaldığını göstermiştir.sausage sausageYüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterol (HDL-C) seviyelerinin de koroner kalp hastalıkları ile yakından ilişkili olduğu bildirilmiştir. HDL-C düzeyleri genç erişkinliğin başlangıç dönemlerinde, kadınlarda erkeklerden daha yüksektir. Kadınlarda, menapoz sonrasında düşmesi, bu dönemde artan koroner hastalık riskinin HDL-C’deki azalmaya bağlı olduğunu düşündürmektedir. Düşük HDL-C düzeylerinin, artmış TC, LDL-C ve trigliserid (TG) düzeyleri olmaksızın, kardiyovasküler hastalıklar açısından bir risk oluşturmadığı düşünülse de, son yıllarda yapılan bazı çalışmalarda, izole HDL-C düşüklüğü, anlamlı bir risk artışıyla ilişkili bulunmuştur. Düşük HDL-C düzeyleri, trombosit zarlarında araşidonik asid metabolizmasının hızlanmasına neden olmakta ve trombositleri kümeleşmeye ve damarlarda tıkanıklık oluşturmaya yatkın hale getirmektedir.sausage sausageArtmış TG düzeyleri her iki cinsiyette de kardiyovasküler hastalık riskini arttırmaktadır. Ancak, dolaşımda plazmada TG düzeylerinin bağımsız bir risk faktörü olarak rolü tam olarak anlaşılamamıştır. Aynı testin aynı yöntem ve cihazla aynı laboratuvarda aynı koşullarda yapıldığı halde anlamlı derecede farklı çıkmasına neden olabilen biyolojik değişkenlik, TG sonuçlarının yorumlanmasında önemli bir engeldir. TG ile diğer lipid faktörleri arasında kuvvetli bir etkileşim vardır. Yüksek TG düzeylerine, genellikle düşük HDL-C düzeyleri eşlik etmekte ve kardiyovasküler hastalık riskini arttırmaktadır. Çok sayıda çalışma, tokluk TG düzeylerinin kardiyovasküler hastalık riskinin değerlendirilmesinde daha değerli olduğunu ve premenapozal kadınlarda bu düzeylerin, erkekler ve postmenapozal kadınlara göre daha düşük olduğunu göstermektedir.sausage sausageApolipoprotein A-1 (Apo A-1), HDL-C’yi taşıyan temel apolipoprotein sınıfıdır. Apo A-1’in koroner kalp hastalığı için HDL-C’den daha iyi bir belirteç olduğu bildirilmiştir. Bu durum tüm HDL-C partiküllerinin aynı boyutta olmaması ve Apo A-1 ve Apo A-1/A-II içeren iki HDL-C alt sınıfı içermesi ile açıklanmaktadır.sausage sausageApo A-1’in, Apo A-1/AII’ye göre koroner kalp hastalığına karşı daha koruyucu bir molekül olduğu ve fonksiyonel ters kolesterol taşınmasını daha iyi gösterdiği düşünülmektedir.sausage sausageHerbiri birer molekül apo B içeren LDL-C partiküllerinin yapısı, farklı kolesterol içeriklerinden ötürü heterojendir. Küçük ve yoğun olan LDL-C partikülleri, geniş ve hafif olanlara kıyasla daha aterojeniktirler. Aterojenik lipoproteinlerden, LDL-C partikülleri, çok düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol (VLDL-C) partikülleri ve TG’den zengin kalıntı molekülleri, yapılarında bir molekül Apo B içermektedir. Bu nedenle apo B düzeyi, aterojenik partiküllerin toplam sayısı hakkında fikir verebilmektedir. LDL-C düzeyi yanı sıra apo B ölçümünün, koroner kalp hastalığı riskinin belirlenmesinde, daha iyi bilgi verebileceği düşünülmektedir.sausage sausageLipoprotein(a), LDL içeren, apolipoprotein(a)’ya disülfid köprüsü ile bağlanmış ve yapı olarak plazminojene benzeyen bir moleküldür. Yüksek Lp(a) düzeylerinin, kardiyovasküler kalp hastalıkları için diğer lipid parametrelerinden bağımsız bir risk faktörü olduğu, bir çok kesitsel, vaka-kontrol ve prospektif çalışmada doğrulanmıştır. Bu çalışmalarda erkeklerdeki yüksek Lp(a) düzeylerinin, kardiyovasküler hastalık riskini, kadınlara göre daha çok arttırdığı bildirilmiştir. Lp(a) düzeylerine etki eden ilaçlar kısıtlı olup; nikotinik asid ve hormon replasman tedavisi, Lp(a) düzeylerini düşürmektedir. Fibratların Lp(a) üzerindeki tedavi edici etkileri ise henüz tam olarak aydınlatılmamıştır.sausage sausagesausagesausage sausage)

Benzer Makaleler
Makale Yorumları
Henüz hiçbir yorum yapılmadı.