Web sitemizde kullanıcı deneyimini artıran Çerezler (Cookie) kullanılmaktadır. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmektesiniz.
X

Çalışan Annelere Öneriler

Çalışan Annelere Öneriler
25.01.2012
24908 Görüntülenme
0 Yorum

“Çalışan Anne”ler, “Süper Anne” ler
Ne zordur sabahları hayatınızın en değerli varlığını bir başkasına teslim edip işe gitmek ve akşama belki de mesaiye kaldığınız için onu uyanıkken görememek… Bir taraftan kariyeriniz, hedefleriniz diğer yandan maddi zorunluluklar, evlilikle ilgili sorumluluklar ve çocuğa yeterince vakit ayıramadığınızı düşündüğünüzden çekilen vicdan azabı…
Tüm bunların arasında kendisine verilen ve almak istediği tüm rollerin hepsini mükemmel yapmaya çalışan “çalışan anne” olmak…
Size iyi bir haberim var, aslında annenin çalışması çocuğu düşündüğümüz kadar etkilemiyor, bakınız araştırmalar ne diyor: (Çalışmalar arasında tutarsızlık olabilmekle birlikte ben aşağıda olumlu sonuçları paylaşıyorum)
Çalışan anneler ve çocukları üzerinde yapılan araştırmaların arasında tam bir tutarlılık olmamakla birlikte, bulgular genellikle beklenilenin tersine, annenin çalışmasının çocuğu olumsuz yönde etkilemediği şeklindedir. Bu konuda yapılan çalışmalar, çalışan annelerin, çocuklarının okul başarılarının ve sosyal gelişimlerinin çalışmayan annelerin çocuklarına göre daha üstün olduğu yönündedir (Cherry ve Eaton, 1977, Gold ve Andres, 1978, Topalak, 1985). Ancak, annenin işinden tatmin olmaması, çocuğun bakımı ve emniyeti konusunda endişe duyması veya çalışma şartlarının çok ağır ve stresli olması gibi faktörler çalışan anne ve çocuğu arasındaki etkileşimi olumsuz olarak etkileyebilmektedir. Fakat işinde mutlu olan ve çocuğunun bakımı konusunda hiçbir endişe duymadan çalışan anneler, çalışmayan annelere göre daha iyi bir ebeveyn rolüne sahiptirler (Gold ve Andres 1978,Steward ve Fredman, 1987; Dworetzky, 1990J. Annenin çalışması, çocuğun kendi benliğini algılamasında da önemli bir etkiye sahiptir, şöyle ki, annesi çalışan çocuklar annesi evhanımı olan çocuklara oranla "büyüyünce ne olacağını?" sorusunu daha fazla düşünürler. Bu çocuklar kendilerine daha fazla hedef belirleyip bu yönde çaba gösterirler. Özellikle annenin çalışması kız çocuğunu daha olumlu yönden etkilemektedir. Annesi çalışan kızlar, annelerini daha yetenekli, becerikli hissetmekte ve onunla daha fazla gururlanmaktadırlar. Yapılan çalışmalar da göstermiştir ki, annesi çalışan kızlar annesi çalışmayan kızlara oranla sosyal kavramda kadınlık rolüne daha fazla sahiptirler ve daha fazla akademik başarı ve daha fazla kariyer tutkusu göstermektedirler. Annenin çalışması kız çocuğun kendini yüksek eğitimsel ve mesleki hedeflere yöneltmesinde güdüleyici olmakta ve annelerinin çalışmasından duydukları hayranlıktan dolayı, onu önemli bir model olarak görmektedirler ki, bu durum özellikle okul öncesi dönem çocuklarında sözel olarak görülebilir ve çocuk bundan duyduğu gururu sık sık belirtir (Stewart ve Friedman, 1987,Dworetzky, 1990)
Çalışan Annelerin Yapma Olasılığı Bulunan Hatalar :
Çocuğa karşı suçluluğa bağlı gelişebilen hatalı davranışlardan bir kısmını bazı annelerde görebiliyoruz. Şımartma, her istediğini yapma/alma, aşırı tahammül, tüm zamanının ona ayırma vb. anne çocuk ilişkisini olumsuz yönde etkileyebilir. Öte yandan çalışan annelerin kendileriyle ilgili algıları da suçluluk duygusundan kaynaklı, zamanla olumsuz yönde etkilenebilir ve kendilerini yetersiz, değersiz, ilgisiz anne olarak görmeye başlayabilirler. Zaman zaman bu sıkışmışlık ve yetersizlik duygusu depresyon ve panik atağa kadar bireyleri sürükleyebilmekte.. Bu arada henüz çocuk sahibi olmayanlar lütfen yazının bu kısmından kötü etkilenmesin. Ben bile yazarken bir an dehşete kapıldım ama durum elbette herkes için böyle sonuçlanmayabilir.
Peki bu durumda çalışan annelere kendileri ve çocuklarının sağlığı açısından ne tür önerilerde bulunabiliriz, onlara bakalım:
Nicelik değil “Nitelik” : Çocuğumuzla geçireceğimiz vaktin süresinden çok kalitesi daha önemli, kaliteli vakitten kastımız ne? Çocuğunuzla karşılıklı etkileşime girdiğiniz ve iletişim kurduğunuz, ona değerli olduğunu ve sevildiğini hissettirdiğiniz keyifli vakitler (birlikte TV seyretmek buna girmiyor). Özellikle okul öncesi dönem çocuğu, annesi ile birlikte ortak birşeyler yapabilmek ve onunla oynayabilmek için fırsatlar arar.
Olumlu düşünün : Siz yetersiz ve kötü bir anne değilsiniz. Buna inanın ve sık sık bununla ilgili olumlamalarınızı tekrarlayın, ta ki bilinçaltınızı ikna edene kadar…
Kendinize vakit ayırın : “Yahu ben çocuğuma bile vakit ayıramıyorum ne diyorsunuz” dediğinizi duyar gibiyim. Kendinize ayıracağınız vakit, aslında çocuğunuza ayıracağınız vaktin ve ona yaklaşımınızın daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Ancak ruhsal açıdan “sağlıklı” bir anne çocuğuyla “sağlıklı” bir ilişki kuracaktır. Bu yüzden ruhsal sağlığınız için (ve de çocuğunuz için) kendinize de vakit ayırın.
Zaman planlaması : Olabildiğince gerçekçi ve sadık kalabileceğiniz bir zaman planlaması, varolan vaktinizi daha verimli kullanmanızı sağlayacaktır.
Onun her dediğini yapmayın: Çünkü aslında bu ona zarar veriyor. Siz vicdanınızı rahatlatırken çocuğumuz yanlış şeyler öğreniyor. Örneğin dikkat çekmek ya da istediklerini elde etmek için olumsuz davranışlarda bulunmak gerektiği gibi ya da çabalamadan da her istediğimize ulaşabileceğimiz gibi. Dilerim çalışan annelerimize bir parça faydası dokunmuştur yazımın… Tüm sevdiklerinizle beraber başarılı ve mutlu bir hayat dileklerimle,

 

Yorumlar
Henüz hiçbir yorum yapılmadı.
Doktorlarımıza sorularınızı iletin...
DoktorumOnline.NET ile alanında uzman doktorlarımıza yaşadığınız sağlık problemi ile ilgili soru sorabilir, isterseniz de doktorlarımız ile muayene için iletişim kurabilirsiniz. DoktorumOnline.NET size sizin en uygun doktora, en hızlı şekilde ulaşmanızı sağlar.
iv>