Belki 1 yıldır anal fissür teşhisiyle yaşıyorum. Son zamanlardaki zorlamadan sonra çok acı çekmeye başladım. Kabızlığımı da kuru kayısı yiyerek ishale çevirdim. Düzenli olarak oturma banyosu yapıyorum, anestol pomad kullanıyorum ve doktorun verdiği karışım merhemi sürüyorum. Fakat ağrılarım şiddetle devam ediyor. Dayanılamaz bir halde. Tuvalete girmeye korkuyorum. İşimden dolayı Haziran'a kadar doktora gitmem çok zor. Haziran'da ameliyat olmayı düşünüyorum. Sizden tek dileğim bu zamana kadar ağrılarımı nasıl dindirebilirim? Lütfen yardımcı olun. Gün boyu çok acı çekiyorum.
Ekstra ağrı kesici ilaç kullanmalısın. Bunun dısında ameliyat i erken duşun
Kısa bir hatırlatma notu; Anal Fissür(makat çatlağı), Hemoroid gibi makat ağzına ait hastalıklarda temel neden, sıklıkla hatalı dışkılama alışkanlığı ve buna bağlı olarak artan ıkınarak dışkılama alışkanlığıdır ki çoğu kişi bu hatalı alışkanlığının farkında bile değildir. Ikınma dendiğinde akla zorlanma gelmekte ve yine çoğu kişi ıkınmadığını belirtmektedir. Halbuki normal dışkılama sürecini " Mermiyi namluya ver, ama namludan sen çıkarma, kendiliğinden çıksın" modeli olarak düşünürsek; tuvalete oturulduğunda ilk olarak karın kaslarını kullanarak dışkıyı makat ağzına yönlendirir yani mermiyi namluya veririz. Ama çoğu defa, farkında bile olmadan makattan çıkışın kendi kendine olmasına müsaade etmez, yine karın kaslarını kullanarak dışkıyı dışarıya çıkarmaya çalışırız. Bu karın kaslarının desteği toplam dışkılama sürecinde %25 den fazla olmamalıdır. Ama olur..... Yani mermi namludan da çıkartılır. İşte bu karın kaslarının desteğiyle olan bu çıkışlar IKINMA ALIŞKANLIĞI nı oluşturur ve yıllar içersin de pek farkında olmadan yapılır. Yıllar boyu devam eden bu ıkınmalar makat içindeki mukozayı esnetmeye ve dışkı çıkışı sırasında ağızda kıvrılarak toplanmasına, dolayısıyla da dışkı çıkışını engellemeye başlar. Yani dışkı çıkış güçlüğü kabızlığı yaşanmaya başlar. Ancak buradaki kabızlık “bilinen” kabızlık tariflerinden farklıdır. Her ne kadar düzenli olarak tuvalete gidiyor ve yumuşak kıvamlı dışkı çıkarabiliyor olsanız da dışkı çıkışı sırasında her aşamada ıkınmanız gerektiğinden bu durum da kabzlık olarak tanımlanır ve ıkınmayı daha da artırır. Dolayısıyla bu süreç zamanla makat ağzını zorlamaya ve orada bir takım hasarlar oluşmasına neden olur. Yani namlunun ucu dağılmaya, hasar görmeye başlar. Tüm bu bilgiler çerçevesinde; Yıllardır devam eden ve pek farkında olmadığınız IKINARAK dışkılama alışkanlığınız sonucunda gelişmiş interna mukozal prolaps(ki bunun yansıması dışkı çıkış güçlüğü kabızlığıdır.) ve bunun tetiklediği anal fissür olarak değerlendirmek daha doğru olabilir. Sizin gibi dıştan yapılan gözle sonucu anal fissür teşhisi almış olan hastalarda şikayetlerin asıl nedeni anal fissür ve bunun neden olduğu anal spazm olmayabilir. Bunlar sadece sonuç olabilir. Asıl neden; internal mukozal prolaps’ın yani gizli makat sarkmasının neden olduğu dışkılama güçlüğü ve bunun etkisiyle artan ıkınma alışkanlığı ve bu artan ıkınmanın tetiklediği anal spazmdır. Dolayısıyla da size uygulanacak tedavi ile dışkılama güçlüğünü oluşturan ana neden ortadan kaldırılmadığı sürece makat ağzı zorlanmaya tekrar devam edecek ve yıllar içersinde tekrarlama adı altında ek sorunlar gelişebilecektir.... Neden- Sonuç ilişkisi.... Kullandığınız karışım krem ve anestol kremle her ne kadar oluşmuş olan anal spazmı çözmeye çalışsanız da bir sonraki wc de ıkınma alışkanlığınıza bağlı olarak spazm tekrar tetiklenmekte ve şikayetler başlamaktadır. Kayısı ile dışkı kıvamını yumuşatmanız düz mantık olarak iyi gelecekmiş gibi görünse de hem ıkınmayı daha da artıracak hem de cıvık dışkının tahrişi daha fazla olacaktır. Dolayısıyla "kaş yapayım derken göz çıkacaktır". Dolayısıyla idare edebilme adına "anamur" muz kıvamında ıkınmadan dışkı yapabilmenizi ve usulüne uygun sıcak su oturma banyoları ile oluşan spazmı azaltmanızı önerebilirim. "Yeter artık" dediğinizde ise öncelikle 3D Endoanal USg ile makat iç kas kalınlığınızı ölçtürmenizi ve uygun ise sfinkterotomi adı verilen kas gevşetme işlemine gitmenizi önerebilirim. Ama tabii ki içerdeki ana nedenin de bu arada göz ardı edilmemesi gerektiğini, tedavi sürecine eklenmesini önerebilirim. Asıl olan bilgi ve dolayısıyla da bilinçli hasta olabilmektir.....