Doktor bey iyi günler. 29 yaşındayım. Üniversite zamanımdan beri düzensiz beslenme ve çok az su tüketimimimden kaynaklı kabızlık sorunu yaşıyorum. Bol su tükettiğim ve kayısı, ılık su vs. yediğim zamanlar şikayetim de ortadan kalkıyor. Kabızlık şikayetimden kalma çok uzun süreli Bekunis adlı ilacı kullanma alışkanlığım da arada hala devam ediyor. Kabız olduğum dönemler canım çok yanıyor, uzun süreli ağrım oluyor. Kanama, akıntı gibi şikayetlerim hiç olmadı, bu durum beslenme düzenime dikkat etmem ve bir-iki gün Laksatif kullanmam ile kayboluyor. Sorum şu olacak, makat bölgemde, vajina duvarına doğru, ele gelen, çok küçük ibik şeklinde bir deri katlantısı mevcut, bu uzun süredir mevcuttu zaten, geçen sene gebelik dönemimde bu çıkıntının tam karşı duvarında ele pek gelmeyen fakat bakınca görülen minik bir katlantı daha oluştu. Kabızlığımı önlediğim ve beslenmemi düzene soktuktan sonra, bu deri katlantılarının bir zararı var mıdır? Müdahale gerekir mi? Aydınlatırsanız sevinirim, teşekkürler.
Öncelikle kısa bir hatırlatma notu; makat çatlağı, hemoroid gibi makat ağzına ait birçok hastalıkta temel neden hatalı dışkılama alışkanlığı ve buna bağlı olarak artan, ıkınarak dışkılama alışkanlığıdır ki çoğu kişi bu hatalı alışkanlığının farkında bile değildir. “Ikınma” denildiğinde akla “zorlanma” gelmekte ve yine çoğu kişi "ıkınmadığını" belirtmektedir. Halbuki normal dışkılama sürecini "Mermiyi namluya ver, ama namludan sen çıkarma, kendiliğinden çıksın" modeli olarak düşünürsek; tuvalete oturulduğunda ilk olarak karın kaslarını kullanarak dışkıyı makat ağzına yönlendirir yani mermiyi namluya veririz. Ama çoğu defa, farkında bile olmadan makattan çıkışın kendi kendine olmasına müsade etmez veya çıkmaz, ve karın kaslarını kullanarak dışkıyı dışarıya çıkarmaya çalışırız. Bu karın kaslarının desteği toplam dışkılama sürecinde %25 den fazla olmamalıdır. Ama olur..... Yani mermi namludan da çıkartılır. İşte bu karın kaslarının desteğiyle olan bu çıkışlar IKINMA ALIŞKANLIĞI nı oluşturur ve yıllar içersinde pek farkında olmadan yapılır. Yıllar boyu devam eden bu ıkınmalar makat içinde basınç artışına ve bu basınç artışı da zamanla zayıf nokta olan ön taraftaki vajinaya doğru makatın bombeleşmesine, dolayısıyla da dışkı çıkışını engellemeye başlar. Yani dışkı çıkış güçlüğü kabızlığı yaşanmaya başlar. Ancak buradaki kabızlık “bilinen” kabızlık tariflerinden farklıdır. Her ne kadar düzenli olarak tuvalete gidiyor ve yumuşak kıvamlı dışkı çıkarabiliyor olsanız da dışkı çıkışı sırasında her aşamada ıkınmanız gerektiğinden bu durum da kabızlık olarak tanımlanır ve ıkınmayı daha da artırır. Dolayısıyla bu süreç zamanla makat ağzını zorlamaya ve orada bir takım ilave hasarlar oluşmasına neden olur. Yani namlunun ucu dağılmaya, hasar görmeye başlar. Tüm bu bilgiler çerçevesinde; yıllardır devam eden ve pek farkında olmadığınız IKINARAK dışkılama alışkanlığınız sonucunda gelişmiş rektosel hastalığı ve bu rektosel hastalığının ıkınmayı daha da artırması ve makat ağzının zorlanması sonucu dışkı çıkış güçlüğü kabızlığı ve bunun tetiklediği hemoroid, anal spazm ve anal fissür gibi hastalıklar yönünden değerlendirilmeniz uygun olabilir. Bu amaçla öncelikle; 1. Detaylı sorgulama ve muayene, 2. Defekografi(ilaçlı dışkılama filmi)---->Rektosel teşhisi için 3. Kolonoskopi ve/veya rektosigmoidoskopi, ----->Sadece içerde, barsaklarda kötü huylu bir hastalık olup olmadığını araştırmak için 4. 3D Endoanal usg ile değerlendirilmenizin uygun olacağını düşünüyorum.... ----->Makat kaslarının durumunu kontrol etmek için Tüm bu ayrıntılı muayene ve tetkikler sonucunda durumunuz tam olarak belirlenecektir. Ancak bu sayede beklentilerinizin tam olarak karşılanabildiği tedavi alternatifi planlaması yapılabilir. Makat işlevsellikte bir bütündür.... O yüzden öncelikle bütünü değerlendirmek gerekir.... Yoksa sadece hemoroid, anal spazm ve anal fissür nedeniyle uygulanacak tedaviler sonrasında makatı asıl zorlayıcı üst sebebin baki kalması sebebiyle biraz rahatlar gibi olsanız da belirli bir süre sonrasında siz de memnuniyetsiz veya tekrar etmiş hasta grubuna katılmış olabilirsiniz.... Asıl olan bilgi ve dolayısıyla da bilinçli hasta olabilmektir....
Öncelikle geçmiş olsun...Op.Dr.Levent Tezcan bey sorunuza yeterince ayrıntılı ve açıklayıcı bir şekilde yanıt vermiş. Saygılarımla
kronik anal fissürün mevcut.şikayetlerin devam ederse ameliyat gerekir.