Merhaba, üniversite birinci sınıfta başlayan yaklaşık 5 senelik ilişkimiz var. Doğum günümde anneannemi kaybettim ve ilişkimiz bnm en zor günlerimde başladı. O bana o zamanda gelen bir hediyeydi. Sanki ilişkimizin başlangıcından beri sadece acı zorluklarla dolu bir ilişki içerisindeyiz. Erkek arkadaşım ailesinde cok fazla sorumlukları olan biri önce dedesinin rahatsızlıkları peşine babaannesi kanseri derken cok yorucu her şeye rağmen o kadar zorlukların altından bir şekilde çıkabildik. Onun her anında yanındaydım benim de tüm zorluklarımda o yanımda oldu. Her zaman normal giden ilişkilerde farklı olduk sevgili değil hayat arkadaşıydık belki de birbirimize sevgi ask değil zor günleri birlikte atlatan düşe kalka giden yol arkadaşlığımız vardı aramızda cok farklı bir bağ oluştu bizi birleştiren her zaman hayatın zorlukları acıları oldu bazen ona hissettiğimi bilemeden dokundum. Sorumluklarının büyüklüğü onun değişmesine sebep oluyor aramızda cok büyük şeylere rağmen yine vazgeçmedik. Her zaman onunla ilerde daha mutlu olacağımıza inandım. Ama inandıkça hayat her yerden vurmaya devam etti. En son babasının gecen yıl kolon kanseri olduğu tespit edildi. Babası onda cok farklı bir yere sahipti hayatının merkezi durumundaydı. Böyle bir hastalık basa gelince ilk zamanları cok kotu günler yasadık ondan ayrılmak hayatında bir de ilişki sorumluluğu taşımasını istemedim çünkü biliyordum bnm için zor onun için daha zor olacaktı. Yine vazgeçmedik o geldi ağlamak istediyse omzumda gülmek istediyse yanımda güldü ama her gecen başka bir insan oluyordu. Cok zor bir hayatı vardı ve herşeye rağmen kus gibi her yerde cırlıyordu. Bazı durumları kaldıramaz hale gelmiştim onun ruh hali beni etkiliyordu ayrılmak bnm için en son düşünecek şeydi ama oda o kadar hayatın altında ezilmişti ki bana çabalayacak halde değildi ondan uzaklaştım. Ama asla vazgeçmedim. Babası tedaviye dogru yanıt vermiyordu normal sağlıklı yaşamında cok güçlü sağlıklı iktidar sahibi bir adamdı kabul edemediğini düşünüyordum bu kanser illetini. Zaman geçiyordu cok kotu günler geçirsem de ona tekrar kendi ayaklarımla gittim. Onu yalnız bırakmazdım bu kadar güçlüklerin içersinde zaten bırakmamış sadece sırtımı dönmüştüm. Kabul etmedi ama vazgeçmek istemiyordu da. Her zaman geleceğinin olmadığını ve daha iyilerine layıksın seni hayatımın zorluklarına çekmek istemiyorum diyordu. Her şeye rağmen yine bir şekilde görüşmeye başlamıştık sevgili değil sanki arkadaş gibi o anlatıyor ben dinliyordum her şeyini ben de ona. Babası en son kemoterapisini alamadı ilaca da vücudu dogru yanıt vermiyordu. Tedavisinin bitmesine az kalmıştı fakat gecen hafta rahatsızlanarak hastane kaldırıldı ve bir hafta hayata tutunabildi kaybettik. Ben yaşadığımız hayatın 5 senenin altından kalkamıyorum her zaman iyiyi isterken bu kadar kotu şeylerin olması, hayat sadece birbirimize bakma sansı vermedi, öyle şeyler gelişiyordu hayatımızda nefes alamaz hale geliyorduk. Hayata karsı inancımı ve umudumu kaybettirdi yasadıklarımız onu seviyorum evlenmek de isterim yasımız 24 o cok erkenden hayatın tüm zorluklarını yasadı ben de onunla birlikte sınandım. Onun hayat mücadelesini kendi hayat mücadelem bildim fakat artık sözün bittiği yerdeyiz en büyük korkum karsıma dikildi. O kadar büyük ki yaşananlar altından kalkabilecek gücüm yok. Sanki birbirimizin hayatında kara bulut gibi dolaşıyoruz ve vazgeçmek istemesem de hayat her zaman çek git bu işten deyip önüme binlerce şey dizip karsıma dikiliyor. Şimdi onun bu hayattaki yaşadığı büyük kaybı acısı beni ilaçlar içirtip uyutuyor. Onun canı gitti benim içinde canımın canı ne dogru ne yanlış bilemez göremez oldum. Görmeye gideceğim onu ve ne yapacağımı bile bilmiyorum hayatımda bu kadar çaresizliği kemiklerime, hücrelerime kadar hissetmedim. Lütfen ne yapmam gerekiyor?