Siz bir Doktor musunuz?
- Eğer zayıflarsam: Özgüvenli olurum.
- Eğer zayıflarsam: Güzel olurum.
- Eğer zayıflarsam: Mutlu olurum.
- Eğer zayıflarsam: Kabul görürüm.
- Eğer zayıflarsam: Bütün problemlerimi çözerim ;diyorsanız aslında sizin probleminiz özgüvenli olamama, kabul görememe, kendinizi çirkin hissetme, kendinizi denetlemeye ve yönetmeye gönülsüzlüktür!
Kilo problemi ile kilo takıntısını veya hayatta başaramadığınız durumlar için kiloyu mazeret etmeyi birbirinden ayırmak lazım. Gerçek kilo problemi, sadece fiziksel sorunlardan dolayı oluşur. Eğer probleminiz; özgüvenli olamama, kabul görememe, kendinizi çirkin hissetme, kendinizi denetlemeye ve yönetmeye gönülsüzlük ise kilonuzu yok etmeye çalışmak sorununuzu çözmez. Sadece zayıflayıp tekrar kilo almak şeklindeki kısır döngüye bir halka daha eklemiş olursunuz. Bunu sadece ben değil yapılan istatistikler de söylüyor; herhangi bir zayıflama yöntemiyle zayıflamış bireyler % 98 oranında tekrar aynı kiloya geri geldiği görülmüştür. Hatta fazlası ile…
Kilo almak istiyorsanız diyet yaparak bunu gerçekleştirebilirsiniz.
Peki hipnoz ile nasıl zayıflarız?...
Hipnozla birkaç biçimde zayıflama çalışmaları yapılır. Bunlardan birincisi telkin vererek veya hipnoz altında bazı durumlara inandırılarak (mesela mideye kelepçe takılmış gibi düşündürülerek) zayıflatma yapılandır. Bazı kişilerde yüksek, bazı kişilerde düşük etkiye sahiptir bu telkin çalışması. Fakat etkisi kalıcı değildir. Çünkü sorunun temel sebebine inilerek çalışılmamaktadır.
Ben hipnozla zayıflama çalışmalarımı regresyon hipnoterapisi ve bunun sonucunda uygulanan telkin ile yapıyorum. Bunu biraz açmam gerekirse…
Diyelim ki kişinin kilo probleminin altındaki neden özgüven eksikliğinden kaynaklı bir güvende hissedememe sorunu olsun. Bunu genellikle ilk seansta tespit ediyor, bu tespiti yapmak için de çeşitli bilişsel teknikleri kullanıyorum.
Güvende hissedememe kalp, göğüs ve/veya midede boşluk hissi yaratır. Kişinin tadını hissedemeden içindeki boşluğu doldurma çabası da kilo almasının sebebidir. Benim çalışmalarımda hipnoz tam da burada devreye giriyor. Öncelikle güvende hissetme ile yemek yeme arasındaki bağı koparıyor, daha sonra güvende hissetmeme sorununa akılcı çözümler üretme üzerine telkin veriyorum. Birey artık probleminin ne olduğunu idrak ediyor ki bu bazen tek başına bile kilo sorununu çözebiliyor. Aldığı telkinlerle de sorununu bilinçaltına bırakmadan aklıyla çözebiliyor. Doygunluğunu ve açlığını hissedebildiği için de ideal kilosuna ulaşıyor.
Kısacası kilo sorununu yok etmeye çalışmak sorunu çözmüyor. Kendi gerçeğimizi bilmeden sonuca varmamız da böylelikle çok zor oluyor. Çalışılması gereken konu kiloyu yok etmek değil, “Ne oluyor da bu beden kilo alıyor?” sorusudur.
