Web sitemizde kullanıcı deneyimini artıran Çerezler (Cookie) kullanılmaktadır. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmektesiniz.
X

Günümüzde Şişmanlık

Günümüzde Şişmanlık
30.12.2010
9900 Görüntülenme
0 Yorum

Türkiye’de obezite konusunda son dönemlerde yapılmış 3 önemli çalışma vardır:

    1. İlhan Satman ve arkadaşlarının 24.788 kişi üzerinde yapılan “Türkiye Diyabet Epidemiyolojisi” (TURDEP) araştırmasında obezite ülke genelinde %22.3 (kentsel %23.8 ve kırsal %19.6) oranında saptanmıştır (1999).
    2. Türk Kalp Vakfı’nın gerçekleştirdiği “Türk Erişkinlerinde Kalp Hastalığı ve Risk Faktörleri” (TEKHARF) çalışmasında 1.805 kişi incelenmiş ve 1990 yılında %17.5 oranında seyreden obezitenin 1998’de % 28.7’lere ulaştığı (%48 oranında arttığı) saptanmıştır.
    3. Hüsrev Hatemi ve arkadaşlarının 23.888 kişi üzerinde gerçekleştirdiği “Türkiye Obezite ve Hipertansiyon Taraması” (TOHTA) sonuçlarına göre Türkiye’de %25.2 oranında obezitenin varlığından bahsedilmektedir.

Dünya genelinde obezite görülme sıklığı her geçen gün artmaktadır. 1995’te 200 milyon obez erişkin varken, 2000 yılında bu rakam 300 milyona ulaşmıştır. Obezite, kadınları daha çok etkilemektedir. Güney Pasifik Adaları, Kuveyt, ABD, Kiribati, Dominika, Barbados, Arjantin, Mısır, Malta, Yunanistan, Yeni Zelanda, Birleşik Arap Emirlikleri, Meksika, Trinidad, Tobago, Avustralya, Belarus, Şili, Venezuela gibi ülkelerde obezite çok yaygın bir şekilde görülürken Türkiye, dünya sıralamasında 54. sırada yer almaktadır.

Günümüzde birçok kronik hastalığın temel nedenini oluşturan şişmanlığın tedavisinde “diyetisyen” en yetkili ve etkin meslek mensubudur. Şişmanlığın ve birçok kronik hastalığın tedavisi, sağlık alanına mensup kişilerden oluşan ve ekip çalışması ilkeleri çerçevesinde tedavi edilmesi gereken komplike bir sağlık sorunudur. Multifaktöriyel bir hastalık olan şişmanlığın tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım gerekmektedir. Sağlık ekibinin temel direği olan hekim, hastanın gerekli muayenesini yapar, tahlillerini yaptırır ve diyetisyen, kişinin özelliklerine uygun beslenme modelleriyle normal ağırlığa iniş sürecini başlatır. Tıbbi tedavi hekimin işi, diyet yazma, uygulama ve takip ise diyetisyenlerin işidir. Bu tedavide fizik tedavi uzmanı veya fizyoterapist egzersiz konusunda, psikolog veya psikiyatr da psikolojik destek açısından tedavi ekibinde yer almalıdır. Dolayısıyla obezite için önerilen her diyet güvenilir değildir. Diyet “kişiye özel” olarak hazırlanmalıdır.

Obezitenin sebep olabileceği hastalıklar şu alt başlıklar altında sıralanabilir:

  • Solunum : Horlama, sleep apne.
  • Dolaşım : Ateroskleroz, hipertansiyon, inme.
  • Endokrin – Metabolik : Diabetes Mellitus, osteoporoz.
  • Gastrointestinal : Karaciğer yağlanması, safra taşları.
  • Kas – İskelet : Gut, osteoartirit.
  • Genito – Üriner : Menstrual düzensizlik, gebelik toksemisi.
  • Deri : Enfeksiyon, mantar.
  • Kanser : Safra, over, meme (kadınlarda), kolon, rektum, prostat (erkeklerde).

Obezite özellikle son 10 yılın değil, geleceğin en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Gelecek 10 yıl içerisinde %40 oranında artacağı düşünülen şişmanlık konusunda; böyle giderse ABD’nin 22. yüzyılda tamamının, 2230 senesinde ise dünyadaki tüm yetişkinlerin obez olacağına dair istatistiklerden bahsedilmektedir. Pandemi (salgın bir hastalığın kıta üzerinde çok geniş bir alana yayılması) şeklinde ilerleyen ve kronik bir hastalık olarak tanımlanan obezite, doğrudan ve dolaylı olarak 40’ı aşkın hastalığa davetiye çıkartan ve geleceğin en önemli sağlık sorunlarından biridir (örnek olarak; ABD’de her yıl obeziteden ölüm oranı 300 bin kişi civarındadır).

 

Yorumlar
Henüz hiçbir yorum yapılmadı.
Doktorlarımıza sorularınızı iletin...
DoktorumOnline.NET ile alanında uzman doktorlarımıza yaşadığınız sağlık problemi ile ilgili soru sorabilir, isterseniz de doktorlarımız ile muayene için iletişim kurabilirsiniz. DoktorumOnline.NET size sizin en uygun doktora, en hızlı şekilde ulaşmanızı sağlar.
iv>