Bademcik ameliyatında hangi yöntem tercih edilmeli?
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doktor Ümit Filiz, bademcik ameliyatında birkaç yıldan bu yana kullanılan termal yöntemin ameliyat süresini kısalttığını, operasyon riskini de en aza indirdiğini belirtti.
Hızlı iyileşme, düşük risk
ENTO Kulak Burun Boğaz Dal Merkezi’nde görevli Opr.Dr. Ümit Filiz, bademcik ameliyatları için birkaç yöntemin kullanıldığını belirtti. Klasik yöntemle bıçakla bademciklerin alındığını, termal yöntemde ise ısı sayesinde bademciklerin alındığını belirtti. Doktor Filiz, operasyon risklerinin ve kanamanın diğer ameliyatlara göre çok daha az olması nedeniyle hastalarına termal yöntemi önerdiklerini söyledi. Bademcik ameliyatının çok sık yapıldığını söyleyen Dr. Filiz, “Dünyada her yıl yaklaşık 400 bin kişi bademcik ameliyatı oluyor. Bu operasyon sırasında bademcik ayrılıp, alınıyor. Bademcim ameliyatında klasik yöntem, radyofrekans (ses dalgaları) kullanılan yöntem ve son teknoloji ürünü olan termal yöntem uygulanıyor. Termal yöntemde, ince cımbız gibi cihazla bademciği tutup, çok ince bir hatta yüksek ısı kullanıyoruz. Fakat bu ısı alt tabakalara ulaşmıyor. Kanama yok denecek kadar az olduğu gibi, ameliyat ve iyileşme süreleri bakımından da diğer yöntemlerin oldukça önünde” dedi.
Bademcik iltihabı yılda 4’ten fazla ise ameliyat öneriyoruz
Bademciği olan herkesi ameliyata almadıklarını ifade eden Dr. Filiz, “Biz hastalarımıza durumlarını anlatıp, tercihi kendilerine bırakıyoruz. Fakat bir çocuk her sene boğaz ağrısı, yutma güçlüğü ve ateşle seyreden bademcik iltihabını yılda en az 4 kere yaşıyorsa ve bu durum her yıl tekrarlıyorsa, biz bademcik ameliyatını öneriyoruz. Diğer yandan bademcikleri uykuda tıkanmaya sebep olacak veya yemek yemeyi engelleyecek kadar büyük bademcikleri olan kişilere de ameliyatı öneriyoruz” diye konuştu.
‘Kalp pili olana bile uygulanabilir’
Termal yöntem için uygulama kriteri olmadığı gibi, kalp pili olan hastada dahi kullanılabildiğinin altını çizen Dr. Filiz, ameliyatları daha çok genel anesteziyle yaptıklarını söyledi.
Kamu hastanelerinde bu cihazların kullanılması konusunda zarf malzemelerinin klasik yönteme göre daha pahalı olması nedeniyle pek tercih edilmeyebileceğini söyleyen Dr. Filiz, “Bu cihazların kendisi pahalı olmamakla birlikte kullanılan sarf malzemeler pahalı. O nedenle devlet hastaneleri tarafından pek kullanılan aletler değil. Ama üniversite ve eğitim hastaneleri istediği takdirde bunları aldırabilir. O açıdan bu cihazların sadece özel sektörde olduğunu söyleyemem. Türkiye’de birkaç yıldan beri kullanılan bu sistem, çok değişik yerlerde kullanılmakta” dedi.
Avantajları fazla
Termal yöntemin hasta güvenliği açısından, anestezi süresini kısaltmakta ve bu tür ilaçlara maruz kalma süresi azalttığını ifade eden Dr. Filiz, “Diğer nokta ise hastanın ağrısı, operasyonun 4 veya 5. günde ortaya çıktığı için beslenmeye geri dönüşleri daha hızlı oluyor. Kanama durumu da diğer yöntemlere göre çok çok az. Bu yöntem gerek hekim gerekse hasta açısından daha konforlu bir oluyor. Zaten biz hekimlerin görevi de, hasta için en iyi cihaz neyse onu kullanmaktır” diye konuştu.
20 dakikadan 3 dakikaya düştü
Cihazın başta troit ameliyatları olmak üzere sünnetlerde bile kullanıldığını söyleyen Filiz, yöntemin sünnetin güvenirliliğini arttıracak bir yöntem olduğunu belirtti. Yapılan ameliyatın süresinin cerrahtan cerraha ve vakadan vakaya değiştiğini belirten Dr. Filiz, “Klasik yöntemde 20 dakika, yarım saati bulan ameliyat süreleri termal yöntemde 3 ila 5 dakika gibi kısa sürede yapılabilmekte. Her iki bademciği 3-5 dakika içinde ameliyathanemizde alabiliyoruz” diye konuştu.