Çevre ve fizyolojik faktörlerin etkisiyle çeşitli değişimler gösteren derimizin yazın olduğu gibi kışın da özel ilgiye ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Türker, "Soğuk ve kuru hava, düşük nem, rüzgar, hava kirliliği, kapalı ve açık ortamlardaki ısı farkının yüksek olması gibi faktörler deri sağlığımızı etkiliyor.
Bu dönemde cilt lekeleri, kılcal damarların belirginleşmesi, deri kuruluğu, kaşıntı, egzama, akne, sedef, vitiligo (derideki renk pigmentinin kaybolması ) gibi cilt hastalıklarında artış oluyor" dedi.
Dr. Tuğba Türker, kışa girerken cildimizi mevsime hazır hale getirmek için birtakım tedbirler almamız gerektiğini ifade ederek, "Kışa girerken derinin bakımı için özen gösterilmesi gereken en önemli konulardan biri, cilt tipine uygun seçilecek ürünlerle deriyi nemlendirmektir. Soğuk ve sert havalarla karşılaşmış deriyi nemlendirerek dayanıklılığını artırmak, bariyer fonksiyonunu güçlendirmek gerekiyor. Yaş ve derinin yağ aktivitesi göz önünde bulundurularak nemlendirici seçimi yapılmalı.
Yağlı cildin de nemlenmeye ihtiyacı var ancak yanlış seçimlerle deriyi daha da tıkayıp siyah nokta ve sivilcelere sebebiyet vermemek lazım. Özellikle kuru ciltli, alerjik bünyeli veya egzama olan kişilerde tüm deri koruma altına alınmalı. Çok sıcak su ile yapılan banyodan kaçınılmalı, keseden vazgeçilmeli, duş sayısı azaltılmalı ve banyodan çıkar çıkmaz su tutucu kapasitesi yüksek olan nemlendiriciler kullanılmalı" diye tavsiyelerde bulundu.
Dermatologlar tarafından uygulanan meyve asitleriyle deriyi soyma işlemi olan "kimyasal peeling"in de deri bakımı için etkili tedavi yöntemlerinden biri olduğunu belirten Dr. Türker, şöyle konuştu:
"Güneşin etkisiyle lekelenen, kuruyan, kırışık hale gelen, hasarlı deri kimyasal peelinglerle yenilenip daha canlı, parlak ve tazelenmiş bir görünüm kazanabiliyor. Akne izleri, ince kırışıklıklar bu yolla hafifletilebiliyor. Derinin en çok hasarlanan üst kısımları yine bu yöntemle atılarak yenilenme süreci hızlandırılmış olunuyor."
SAĞLIKLI BİR CİLT İÇİN
Kış mevsiminde iki ay süreyle kullanılacak antioksidan vitaminlerin de güneşin zararlı etkilerinin giderilmesi, hava kirliliği gibi çevresel faktörlerden derinin etkilenmemesi için oldukça yararlı olduğunu belirten Türker, düzenli beslenme, günde iki litre su içilmesi, sigara ve alkol tüketiminin azaltılması ile deri sağlığının daha kalıcı ve uzun ömürlü hale getirilebileceğine dikkat çekti.
Deri hastalıkları uzmanı Dr. Tuğba Türker, ayrıca kış aylarında yetişen meyve ve sebzelerin bolca tüketilmesini, portakal, mandalina, greyfurt, kivi gibi meyvelerin bol C vitamini içeriği sayesinde hem cildin daha genç ve diri kalmasını sağladığını hem de tüm vücut için doğal bir antioksidan işlevi gördüğünü söyledi.
Saçların da kışın zor bir dönem geçirdiğini kaydeden Dr. Tuğba Türker, deride olduğu gibi saçlarda da kuruluk ve cansızlaşmanın ortaya çıktığını belirtti. Dr. Türker ayrıca saç dökülmesinin kışın hızlandığını kaydederek, "Saçlı deri için haftada 1-2 kez nem maskeleri uygulanabilir. Ayrıca saç sağlığı için gerekli olan vitamin, mineral ve proteinler gerek ağız yoluyla gerekse mezoterapi gibi lokal uygulamalarla takviye edilerek saçlardaki kuruluk, cansızlık, kırılmalar azaltılabiliyor; dökülme hızı yavaşlatılıp tekrarlanan uygulamalarla durdurulabiliyor" diye konuştu.