Anal (makat) kanalının son 3-4 cm’sinde başlayan, bağ dokusu içinde damar yumaklarından oluşan, fındık veya ceviz büyüklüğünde şişliklerdir. Hemoroid gelişimi uzun yıllar içinde olan bir süreçtir. Oluşumuyla ilgili en önemli neden anotomik yapıdır. Beslenme alışkınlıkları buna katkı sağlar. Anotomik yapı değişmeyeceğine göre, hemoroidi olanların kendilerini suçlamaları yersizdir. Ancak beslenme alışkanlıklarıyla (posalı diyet tercihi, sebze, meyve, kavun, erik, kaysı, porakal, keten tohumu tozu, bol su, hızlı tempolu bol yürüyüş vs.) vücut kitle endeksinin normal olması, düzenli tuvalet alışkanlığı, olayın gelişmesini yavaşlattığı gibi, kanser dahil diğer hastalıklara yakalanma riskini önemli ölçüde azaltmaktadır. En önemli belirti, hastanın tuvaletini rahat yapamaması, tuvalet sırasında ağrı ve kanamadır. Tuvalet sonrasında ıkınmaya bağlı olarak şişen hemoroidler üzüm tanesi gibi ele gelebilir, komplikasyonlar gelişmişse ameliyat gerekir. Hasta her tuvalete çıkışta ağrı ve ızdırap çekiyor, kanama oluyor, tuvaletini yaptıktan sonra sarkan ve şişen hemoroidlerini içeri atmakta zorlanıyorsa ameliyat kaçınılmazdır. Her tuvaletini yaparken kanama olması ise acil ameliyatı gerektirir. Bazen hastaların hemoglobin (kan seviyesini gösterir normali 12 ila 16'dır) değerleri 6-7’ye kadar düşerki, bu hayati tehlikeyi işaret eder.
Tedavisiyle ilgili birçok yöntem geliştirilmiştir. Her hasta ayrı olarak değerlendirilmeli ve tedavi ona göre planlanmalıdır. Hastanın iyileştiği ve uzun yıllar hastalığın tekrarlamadığı her yöntem kabul edilebilir tedavi seçeneğidir. Anal anotomiyi bozmadan yapılan, travmatize etmeyen cerrahi (yabancıların minimal invaziv surgery dedikleri) son derece önemlidir. Ameliyata Lateral İnternal Sfinkterotomi eklenmelidir. Hastalar ameliyat gereken durumlarda hayatlarını zindan etmemelidir. Tecrübeli ellerde sonuçlar son derece yüz güldürücüdür.
ÖZEL NOT:
"Çok özel durumlar hariçinde longo yöntemi (agresiv) büyük bir girşimdir. Longo sonrasında ameliyata bağlı, hayatı tehdit edici kanamalar olabilir."