Web sitemizde kullanıcı deneyimini artıran Çerezler (Cookie) kullanılmaktadır. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmektesiniz.
X

Hücrelerin Dansı

Hücrelerin Dansı
20.05.2013
7839 Görüntülenme
0 Yorum

Bir zamanlar öyle mutluydum ki, anlatamam. Peki, "Bu mutluluğumun nedeni neydi?" diye biyobilgi yaptığımda hücrelerimin dans ettiğini hissetmiştim. Hücrelerim bir müzik eşliğinde dans ediyorlardı, o müziğin güzelliğini de anlatacak sözcükler bulamıyordum, bir his olsa gerek. Hücrelerimin dansını hiçbir zaman seyredemeyeceğimi de biliyordum, onların dansları benim için statik bilgi olarak kalacaktı. Zaman zaman tıp laboratuvarına giderek yaptırdığım testlerin sonuçları da bu dansın ritmini yansıtıyor, hücrelerimin hızlı bir tempo ile dans ettiğini söylüyordu. Biliyordum ki, bu tempo karbonhidrat metabolizmamın, protein metabolizmamın, yağ metabolizmamın bir sonucuydu. Ben de gençliğimi bu tempo ile yaşamıştım.

"Mutlu bir hayat, kendi doğasıyla uyum içinde olan bir hayattır." L.A. Seneca

Gençliğimde hücrelerimin hızlı tempolu dansının bana verdiği mutluluk, L.A. Seneca'nın sözünün bir kanıtıydı. Ama, doğa varlıklarının değiştiği gibi gençliğimin de değişeceğini biliyor muydum? Bilemezdim o zamanlar.

Bir gemide giderken geminin arkasında bıraktığı denizdeki izi gibi, geçen yıllarım da arkada kalıyor, adeta yığılıyorlardı. Yaşamımın gençlik yılları, anıları ile iz bırakarak arkada kalmıştı. Zaman beni gelecek yıllarımın içine atarken, hücrelerimin dans müziğinin ritminin yavaşlamaya başladığını hissetmem, onların bana bir şeyler söylemek istedikleri günün geldiğinin belirtisiydi.

"Geleceğin en iyi yanı her günün teker teker gelmesidir." A. Lincoln

"Neden hücrelerim bana bir şeyler söylemek istesin." diye biyobilgi yaparken hemen tıp laboratuvarının yolunu tuttum. Tıp laboratuvarında testlerimi yaptırdıktan sonra doktorumun odasına girdim, üç dakika sonra doktorum bana bazı hücrelerimin kanser olduğunu söylediğinde, neden hücrelerimin dans ritminin yavaşladığını anladım. Bana yapılan biyopside patoloji doktorum bana hücrelerimi göstermedi. Hücrelerim doktoruma: "Beni ona göstermeyin, üzülür." demişti. Üzüldüm, ama kendim için değil, kanser olan hücrelerim içindi üzüntüm. Hücrelerimi göremedim ve onların bilgisi bende statik bilgi olarak kaldı.

E. Dickinson'un sözü de kanser olan hücrelerim için bana şunu söylüyordu:

"Sevecen gözlerle bak ardında kalan zamana

Elinden geleni yaptı o, şüphe duyma." E. Dickinson

E. Dickinson'un sözü böyle söylüyordu ama, o hücrelerimin yapıtaşı olan proteinlerin aminoasit sırası değişmişti, bu da hücrelerimin değişmekte olduğunun belirtisiydi. Hücrelerimin değişmesi kendimin de değişecek olmasıydı ve o gün yakındı artık, A. Lincoln'un sözü gibi.

Hücrelerimdeki proteinlerin aminoasit sırasının değişmesi ile "Doğada neler oluyor?" sorusu ile karşı karşıya kalmıştım. Bu sorunun mutlaka bir cevabı olmalıydı, ama neydi?

Hücrelerimin yapısını bozan dış etkenlerin bedenime girmesi olmalıydı ve öyleydi de. Hava kirliliği, GDO (genetiği değiştirilmiş organizma)'lu ürünler dış etkenlerin örnekleriydi. Sağlığıma zararlı bu dış etkenlere hücrelerim ne kadar dayanabilirdi?

Ve, işte o gün; hücrelerim müziklerinin güzelliğinde dans etmiyorlardı artık.

Hücrelerim (Ben) : 0 . . . Ölüm : 1

Ölüm kazandı ve doğa varlıkları değişmelerine ben'siz devam etmekte.

Kaynaklar:

1. Alıcı A. (drl.) : Hayata yön veren sözler. Epsilon Yayıncılık, İstanbul, 2005

2. Gülbahar K. : Statik Bilgi ve Biyobilgi. MN Actual Medicine Dergisi, 15(4) : 54-55, 2007

Yorumlar
Henüz hiçbir yorum yapılmadı.
Doktorlarımıza sorularınızı iletin...
DoktorumOnline.NET ile alanında uzman doktorlarımıza yaşadığınız sağlık problemi ile ilgili soru sorabilir, isterseniz de doktorlarımız ile muayene için iletişim kurabilirsiniz. DoktorumOnline.NET size sizin en uygun doktora, en hızlı şekilde ulaşmanızı sağlar.
iv>