Beş sene önce hastada idrardan kan geldiği için testler yapıldı ve mesane ca. teşhisi konuldu. Tümör kötü huylu olduğu için mesanenin alınması önerildi fakat hasta istemediği için mesane alınmadı onun yerine, mesanedeki kötü huylu hücreler temizlendi ve her hafta uygulanan tur tedavisi başladı. Gelen patoloji sonucu da kötü huylu tümördü. Sonrasında 3 ay ve 6 ay olmak üzere rutin sistokopi yapılarak mesane kontrol edildi. 2 sene önce yapılan sistoskopide tümörün tekrar yayılım gösterdiği anlaşıldı ve tekrar mesane alınması gündeme geldi ve yine hasta istemediği için 2. yol olarak kemoterapi ve radyoterapi uygulandı. Tedavi bittikten sonra yapılan testler operasyonlarda mesane hep temiz çıktı. 2012 Nisan'da yapılacak olan sistoskopi öncesi kalpte sorun olduğu anlaşıldı, anjiyo yapıldı ve kalbe stent takıldı, bu tedavi olduktan sonra epidural anestezi ile sistoskopi yapıldı ve temiz çıktığı anlaşıldı.
Hastada 3 ay önce tekrar idrardan kan gelmeye başladı, karında ve miğdede bir şişlik başladı. Önce karnı ve miğde için hastaneye gittik. Mr ve ultrason çekildi, ultrasonda ve mr’da batında yaygın asit ve ciğerde lezyon saptandı. Hasta bu sırada 10 kg. civarı kilo kaybı yaşadı. Karaciğer, böbrek ve kardiyoloji kontrollerinde bir sorun çıkmadı. Bu şişliği öncelikle siroza bağladılar ama karaciğere ultrasonu, 3 kez daha çekilen batın ultrasonda, kan ve idrar testlerinde siroz olmadığı anlaşıldı. Kalp yetmezliği yapabilir bu şişliği dediler fakat o testler de temiz çıktı. Bu sefer hastada nefes darlığı başladı, acile götürüldü, toraks ve ciğer filmi çekildi. Sağ akciğerde yaygın lezyon ve su birikmişti. Acilde müdahale etmediler ve biz hastayı Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne götürdük, nefesi artık zorlandığı için öncelikle patoloji ve test amaçlı plevra mayi sırtından çekildi ve bunun dışında 5 lt. daha su çekildi. Ciğerde açılma oldu, yalnız tekrarladı. Gelen patoloji sonucunda ciğerde tümöre rastlanmadı . Fakat ciğere su dolmaya devam edince ciğere diren takılıp su çekilmeye devam edildi, ciğerdeki su boşaltılınca hastaya sağ akciğere talk pudra uygulanıp yapıştırıldı. Bu ilacın yan etkileri ateş, bulantı, kusma oldu ve baya zor bir dönem geçirdik. Bu tedavi sonrası babamın midesinde yine sorun devam etti, su içse istifra ediyordu, yemediğinin fazlasını boşaltıyordu mide, bir de endoskopi çekildi çünkü midede elle muayenede kitle gibi bir şey fark edildi. Mide kanserinden şüphelendiler, endoskopi çekildi fakat mide de sadece mide sarkması olduğu ortaya çıktı, ilaçlar verildi, pek işe yaramayınca başka bir doktora daha gittik, verdikleri ilaçların en iyi tedavi ediciler olduğunu söyledi ama işe yaramadığı için beyinden, kusmayı engelleyecek bir ilaç verdi (şizofrenlerin de kullandığı bir ilaç). Hastanın kusması kesildi, yaşadığı vitamin kaybını serum vererek gidermeye çalıştılar. Hasta biraz daha iyi hissetti kendini. Bu olanları hekimlerin çoğu mesane tömörüne bağladı çünkü akciğerde, midede neden olduğu bilinmeyen bulunamayan bir durum vardı.
Bu tedavilerin bitiminde hastayı tekrar mesane için onu tedavi eden üroloji doktoruna götürdük. Medicalpark Bahçelievler‘de. Anestezi narkoz veremeyeceğini bildirdi, hasta çok kilo kaybetmişti, ciğerde, midede, kalpte sorun vardı, onun yerine tekrar epidural anestezi ile sistoskopiye aldılar. Tümör, mesanenin içini tekrar sarmış, komple kazımaya çalıştılar. Patoloji sonucu da yine kötü huylu tümör çıktı. Tedavi olarak bu sefer tur önerilmedi. Daha önce kemoterapi gördüğü için daha ağır bir kemoterapi alınacağı söylendi ya da mesanenin bu sefer alınmasını. Yalnız hasta bunları nasıl kaldıracak? Buna doktorlar da karar veremedi. Hasta da 2 aydır yattığı için, diğer rahatsızlıkları da olduğu için bunu kaldıracak durumda değil. Biz bunları düşünürken sol ve sağ ayağında şişme oldu, balon gibi şişti ayaklar, ayak altında hafif morluklar oldu, hastada 20 sene önce teşhis konulan damar tıkanıklığı vardı, geçen sene yapılan anjiyo sırasında da sağ ayağın damarı tıkalı olduğu, damar değişimi gerektiği söylenmişti ama hiç şişme olmamıştı. Kalp damar cerrahine götürdük hastayı, geçen hafta ultrason çekildi, sağ damarda tıkanıklık olduğu, bu yüzden şişmiş olabileceği söylendi ama duyduğuma göre tümörler de şişme yapabiliyor, böyle düşünmemin sebebi 20 senedir tıkalı olduğu halde hiç şişmemiş olması, bilgisayarlı anjiyo yapıldı (bt) sonucu salı günü çıkacak. Bir de şimdi tekrar ciğerinde bir ağrı, öksürük ve nefes darlığı başladı, tekrar hastaneye götürdük, ciğer filmi çekildi ve bu sefer sol ciğerde lezyon saptandı. Hastadan 1 lt. su çekildi, tekrar film çekildi fakat tam bir açılma olmadı. Plevra mayi patolojiye gönderildi, p.tesi çıkacak sonucu ama doktorlar ondan da bir sonuç alamayabiliriz dedi ve o su çekilirken biyokimya için serum ve plevra mayi teste gönderildi, çıkan sonuç aşağıdaki gibi. Ciğerde suyun neden olduğu hala belli değil, metastaz olduğundan şüphe duyuldu ama bir önceki patolojide çıkmadı, bu yeni yapılanda da çıkmayabilir. Ciğerde su olmasının nedeni ne olabilir?
Plevra Mayi
Protoin 3.8
Albumin 1.7
LDH 264
Serum
Protoin 6.4
Albumin 2.8
LDH 214
Meshane Tömür Ürotelyum lamina propria
Yapılan tetkikler yetersiz kalmış olabilir tanı için.. Kanımca bütün vücudu tarama amaçlı PET-CT çekilmesi uygun olacaktır. Belki de 2. bir kanser odağı mevcut olup bu sıvı toplanması ve karaciğerdeki lezyonlara yol açıyor olabilir. Doktorunuzdan size PET-BT çektirmesini isteyiniz.Bilgilerinize,saygılarımla..