İnsan, ruh ve beden ikilisinin kendi aralarındaki esrarengiz uyumuyla yaşar. Hayatımızı etkileyen öyle rahatsızlıklar vardır ki sadece bir hastalıktan daha fazlasıdır. Bedenimizdeki fiziksel bir anormallik bir anda ruhsal olarak sorunsuz olan benliğimizi derin bir sorunsal çemberin içerisine alır. Bu karmaşık ilişki hastalıkların ne kadar fiziksel olursa olsun ruhsal etkileri noktasında da bizleri düşünmeye iter. Hasta her durumda psikolojik yönden etkilenirken, özellikle görsel olarak kendisini etkileyen hastalıklar ise daha büyük oranda olmaktadır. Görselliği de etkileyen bir hastalık olan skolyozda hemen her hastanın estetik olarak büyük bir endişe içerisinde olduğunu görürsünüz.
Skolyoz denilince kamburlukla yakın bir bağlantı kuruluyor. Hâlbuki birbirine çok yakın olduklarını söylemek zor. Skolyoz, omurganın üç düzlem meydanında eğriliğidir. Çok farklı şekillerde başlayabilir. Başladığı yaşında ve gelişim dönemine rast gelmesine göre ilerlemesi söz konusu olabilir. Altta yatan bir hastalıktan dolayı meydana gelir. Büyük bir oranda genetik yatkınlığın olması gerekir. Travmatik durumlarda skolyoz gelişmesi açısından önemlidir. Ama çoğu zaman travmayla meydana gelen problemlerde ilerleme olmaz ve bulunduğu seviyede kalır. İlerleme ihtimaline karşı kontrollere devam edilir. Özellikle küçük yaşlarda başlayan omurgadaki problemlerin düzenli aralıklarla kontrolleri gerekir. Ergenlik döneminde ideopatik olarak başlayan sorunlar hızlı fiziki gelişimle birlikte eğriliğin artması noktasında tehlikeli olabilir. Ergenlik döneminde sonraki vücut gelişiminin büyük bir kısmını tamamladığı için ilerleme riski büyük oranda azalır. Bu yaşlardan sonra skolyozun oluşması nörolojik ya da travma gibi anormal sebeplerle olabilir.
Aileler çocuğundaki omurga sorununu çoğu zaman banyo esnasında fark eder. Diğer bir kesimse omuz hizası, kürek kemiklerinin hizası gibi simetri gerektiren yapılardaki anormallikten şikâyetle başvurur. Eğriliğin derecesi tespit edilir. 20 dereceye kadar olan eğriliklerde fizik tedaviye yönlendirilir. Hastanın takibi yapılır. 20-40 derecede olanlarda ise korsede tedaviye dâhil edilerek takibi yapılır. Özelikle 45 derecenin üzerinde çıkan eğriliklerde cerrahi müdahale gündeme gelir. Korse kullanımının görsel sorun oluşturması ve kullanımının zor olması gibi sebeplerden dolayı tavsiye edilen hastaların gerekli olan sürede giymemesi fayda oranını azaltmaktadır. Özellikle fizik tedavi ve rehabilitasyon da 3 boyutlu egzersiz yaklaşımları ve fizyoterapistin hastanın durumuna özel hazırlamış olduğu tedavi programını uygulamak tedavi açısından çok önemlidir.
Bu hastalıkta erken teşhis akabinde tedaviye başlanması önemlidir. Bu yüzden ailelere büyük sorumluluk düşüyor. Çocuğunuzu banyo yaptırırken sırtında nokta şeklinde başına doğru çıkan çizginin aynı düzlemde olduğunu sürekli kontrol etmelisiniz. Gün içerisinde omuz seviyelerinin kontrolü de önemlidir. Kürek kemiklerinin seviyelerinin aynı olması da yine bir başka kontrol edilecek bölgedir. Olumsuz bir durumla karşılaştığınızda vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmanız gerekir. Sonrasında gerekli incelemeler yapılır. Sorun tespit edilir. Söylediğimiz bölgelerdeki anormallikler her zaman skolyoz belirtisidir diye bir şey yok. Sorunu anlamanız için en kısa yoldur.
Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…