TOPLULUK ÖNÜNDE KONUŞMAKTAN KORKMAK
Bir çok insan topluluk önünde konuşmaktan nefret eder hatta konuşmamak için kaçacak delik ararlar. Bunun altında yatan en önemli sebep ise insanların önünde komik durumlara düşmek veya rezil olmak korkusudur. Yapılan araştırmalara göre (1); çoğu insan için topluluk önünde konuşmak örümcek, ölüm, yükseklik, uçak korkusunun önünde geliyor.
Bir çok kişi toplum önünde konuşma yapmamak için türlü türlü bahaneler uydurur. Ancak bir kere bu korkuyu aştıktan sonra göreceksiniz ki, küçük ya da büyük gruplar önünde yapılan güçlü konuşmalar size bir çok iş fırsatı yaratacak, gelirinizin artmasını sağlayacak, kariyerinizde önemli bir adım atmanıza neden olacaktır. Konuşma yaparak güvenilebilirliğinizin aniden arttığını hissedeceksiniz. Çünkü konuşma yaparken aslında yeteneklerinizi, deneyimlerinizi ve kendinize güveninizi gösteriyorsunuz.
İnsanların yaklaşık %40’ı, topluluk önünde konuşma korkusu yaşıyor. Bu korkuya sahip olanlar topluluk önünde konuşurlarken; el titremesi, kalp çarpıntısı, titreme, hafıza kaybı, nefes almada güçlük, mide bulantısı, dikkatini toparlayamama, ağız kuruluğu, ürpermeler, terleme gibi kaygı belirtileri gösterir. O anda akıllarında olan tek şey bir an önce o ortamdan uzaklaşmaktır.
Eğer sizde de topluluk önünde konuşma korkusu varsa bu korkunun doğal bir korku olduğunu, vücudunuzun verdiği bu kaygısal tepkilerin de gayet doğal olduğunu ve bu korkuyu kontrol etmenin de yine kendi elinizde olduğunu unutmayın. İnsanların önünde konuşurken heyecanlanmak normaldir, aslında heyecan duymamak anormaldir. Peki neden bu kadar korkuyoruz? Duygularımızı olumlu ya da olumsuz düşüncelerimiz oluşturur. İşte kafamızdan geçen bazı olumsuz düşünceler:
• Karşımdaki insanlar beni kötü bir şekilde yargılayacaklar
• Kendimi aptal durumuna düşüreceğim
• Şimdi yanlış bir şey söyleyip rezil olacağım
• Hata yapacağım veya yanlış bir şey söyleyeceğim
• İnsanların önünde küçük düşeceğim
• Başkaları kadar iyi konuşamam
• Dinleyiciler benden hoşlanmayacaklar
• Dinleyiciler beni anlamayacaklar
• Ya dikkatim dağılırsa ve konuyu karıştırırsam
• Ya kekelemeye başlarsam
• İnsanlar bana gülecekler gibi.
Bu korkuyla nasıl başa çıkabiliriz?
Topluluk önünde konuşmak zor bir şey olabilir, sinirlerinizi gerebilir ama biraz heyecanlanmak iyi bir şeydir. Heyecan sizi uyanık tutar, çok fazla rahatlamanıza dolayısıyla hata yapmanıza engel olur. Eğer heyecanınızı doğru kontrol edebilirseniz tekdüze bir sunum yerine insanların can kulağıyla dinleyeceği hareketli bir sunum gerçekleştirebilirsiniz.
Özellikle kendinizi rahatsız hissettiğiniz zaman tüm dikkatinizi kendi üzerinize yöneltirsiniz. Heyecanınızı doğru bir yere yöneltmek istiyorsanız kendiniz dışında bir şeye odaklanın. Etrafınızı inceleyerek dikkatinizi dağıtabilir heyecanınızı kendi lehinize çevirebilirsiniz. İnsanların karşısına çıktığınızda dikkatinizi onlara yöneltin. Onların ne giydiğine, davranışlarına, hareketlerine dikkat edin. Dikkatinizi kendi üzerinizden almak için odaklanabileceğiniz onlarca şey bulacaksınız. Kendinizin nasıl hissettiğini düşünmeyi bırakıp başka şeylerle ilgilendiğinizde kendinize olan güvenin arttığını göreceksiniz.
Topluluk önünde konuşma yapmak kadar bu konuşmaya hazırlanmak da önemlidir. Korkumuzu kontrol etmenin yanında sunumumuzun da iyi olması için bazı noktalara dikkat etmeliyiz. Bu noktalara dikkat edersek konuşmamız esnasında kendimize olan güvenimizi de sağlamış oluruz.
Konuşmaya hazırlanırken;
• Konuşmanıza başlık bulun. Herkes bir konuda uzmandır. Problem şu ki birçoğumuz yetenekli olduğumuz konuları görmezden geliriz. Ancak sizin bilgi birikiminizden yararlanabilecek pek çok insan olabilir. Genç ya da yaşlı, zengin veya fakir, işsiz ya da çalışan olabilirsiniz ama ne olursa olsun başkalarının işine yarayacak çok zengin bilgilere sahip olduğunuz bir gerçektir. Örneğin eğer yöneticiyseniz, liderlik ve motivasyon gibi konular üzerine konuşabilir, deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz.
• Salonu tanıyın. Eğer daha önce hiç kullanmadığınız bir salonsa, orayı tanımaya çalışın. Konuşmayı yapacağınız yerde durun, dinleyicilerin oturacakları yerleri gezin. Eğer oturduğunuz yerden ayağa kalkıp kürsüye gitmeniz gerekiyorsa, mutlaka bunun provasını yapın.
• Dinleyicileri tanıyın. Eğer dinleyici kitleniz çok kalabalık değilse ve aralarında tanımadığınız kişiler varsa, bunlarla tanışmaya ve önceden sohbet etmeye çalışın. Mümkünse konuşma odasına erken gidip dinleyicileri kendiniz karşılayın. Tanıdığınız insanların önünde konuşmak, tanımadığınız insanların önünde konuşmaktan daha kolay olabilir.
• Gevşemeyi öğrenin. Bazı egzersizlerle ruhsal ve bedensel geriliminizi azaltabilirsiniz. Sırtınızı dik tutarak rahat bir koltuğa oturun. Yavaşça nefes alın, 4-5 saniye nefesinizi tutun ve yavaşça bırakın. Bu size genel bir rahatlama sağlayacaktır. Yüz kaslarınızı gevşetmek içinse gözlerinizi ve ağzınızı olabildiğince açın ve sonra sımsıkı kapatın.
• Kendinizi konuşurken hayal edin. Dinleyicilerin konuşmanızı çok beğendiğini, hatta sizi alkışladıklarını zihninizde canlandırın. Başarı duygusunu içinize iyice yerleştirirseniz, gerçek hayatta da başarılı olmanız kolaylaşır.
• Heyecanlı olduğunuz için özür dilemeyin. Çoğu zaman, dışarıdan bakıldığında heyecanlı olduğunuz fark edilmez. Bunu sadece siz bilirsiniz. O yüzden konuşmaya başlamadan önce çok heyecanlı olduğunuzu belirtip olası hatalar için özür dilemeyin. Bunu yaparsanız sadece üzerinize daha fazla dikkat toplamış olursunuz.
• Kendinize değil, mesaja konsantre olun. Eğer kendinizi dinlemekten vazgeçip tamamen verdiğiniz mesaja ve dinleyicilere odaklarsınız heyecanınızın kendiliğinden uçup gittiğini göreceksiniz. Bu, her bakımdan daha etkili bir iletişim sağlayacaktır.
• Materyallerinizi tanıyın. Konuşmanızda kullanacağınız materyalleri iyice araştırın, analiz edin, gözlemleyin. Neden bahsettiğinize emin olun. Küçük bir not: bir konu üzerinde üç kitap okuyan herhangi biri o konu üzerinde, dünyadaki diğer kişilerden yüzde 90 oranında daha fazla şey bilir.
• Prova yapın. Mükemmel bir sonuca ulaşmayı hedefliyorsanız bol bol prova yapmalısınız. Ancak konuşmayı ezberlemekten kaçının, çünkü ezberden yapılan konuşmalar sıkıcı ve inandırıcılıktan uzak olur. Onun yerine materyallerinize ve konuşmanıza tam olarak hakim olacağınız seviyeye gelene kadar bol bol tekrar yapın.
Konuşma öncesi bu hazırlıkları tamamladınız, artık başarılı bir konuşma yapabilirsiniz. Konuşma yaparken aşağıdaki önerileri de uygularsanız başarılı bir sunum yapmanın kapılarını açmış olacaksınız.
Konuşma yaparken;
• Göz kontağı kurun. Dinleyicilerin arasında gezinirken mutlaka direkt göz kontağı kurun. Ancak bunu yaparken belirli kişilere odaklanmayın, her seferinde farklı kişilere bakmaya dikkat edin. Göz kontağını 4-6 saniye arası korumaya özen gösterin. Böylece sunumunuza daha fazla inandırıcılık katacaksınız ve dinleyiciler samimiyetinize inanacaklar.
• Sesinizi iyi kullanın. Enerjinizi doğru kullanmalı, bunu sesinize yansıtmalısınız. Konuşma sırasında es'ler, ses iniş çıkışları ve tonları kullanın. Böylece dinleyiciler monoton bir ses dinledikleri için dikkatlerini başka tarafa yöneltmezler.
• Jest ve mimik kullanın. Dikkat ederseniz birçok konuşmacının beden dilini kullanırken zorluk çektiğini göreceksiniz. İzleyici karşısına geçtiklerine özellikle kollarını kıpırdatmakta zorlanan ya da gelişigüzel sallayan, kürsünün arkasına saklayan konuşmacılarla karşılaşabilirsiniz. Konuşmanızı prova yaparken hareketlerinizi de işin içine katın. Hatta kelimeler kullanmadan prova yapmayı deneyin, sadece beden dilinizi çalıştırın.
• Kişisel deneyimlerinize yer verin. Bilgi vererek beyne, kişisel deneyimlerinize yer vererek insanların duygularına hitap edersiniz. Dinleyicilerinizin dikkatini komik, trajik, romantik, arkadaşlık, aileye, hayata, başarıya ve kariyere dair hikayelerle çekmeye çalışın. Dinleyiciler bu tür kişisel deneyimlere ve hikayelere ilgi göstereceklerdir. Duygularına hitap ederek yaptığınız konuşmalar dinleyici üzerinde daha kalıcı bir etki bırakır.
• Giriş cümlenize renk katın. Yukarıda da belirttiğimiz gibi konuşmanın ilk cümleleri çok önemlidir. Konuşmanıza bir hikaye anlatarak, harekete geçirici bir soru sorarak, istatistiki bir bilgiye ya da özlü bir söze yer vererek başlayabilirsiniz. Böylece dinleyicilerinizin dikkatini ilk cümleden kazanarak konuşmanın ilerleyen bölümlerindeki sürprizler için hazır tutabilirsiniz.
• Konuşmanıza güzel sonlandırın ki, daha fazlasını dinlemek istesinler. Birçok konuşmacının yaptığı hatalardan biri konuşmaya soru-cevap bölümüyle son vermektir. Bu davranışın, temposu gittikçe düşen bir kapanışa yol açacağı garantidir. Bunun yerine kendi kapanışınızı yapmalısınız. Bu kapanış dinleyicilerinizi şaşırtmalı, motive etmeli, konuşmayı büyük bir heyecanla terk etmelerini sağlamalıdır.
• Dinleyicileri uyanık tutun. Sunumunuz sırasında istemediğiniz şeylerden biri de dinleyicilerinizin uykuya dalmasıdır. Ancak bu tür salonlar tam da bu iş için tasarlanmışlardır: loş ışık, rahat koltuklar, konuşmaksızın birini uzun süre boyunca dinlemek... Onları uyanık tutmak için: cevap amacı gütmeyen sorular sorun, espriler yapın, göz kontağı kurun, sesinizin tonunu değiştirin.
• Etrafınızı iyi kullanın. Tek bir yerde durmaktan kaçının. Sizin için ayrılan alanın mümkün olduğunca çoğunu kullanmaya çalışın. Hareket edin. Eğer küçük bir toplantı odasında veya bir masada konuşuyorsanız beden dilinizin güçlü olmasına önem verin.
• Teknolojiyi doğru kullanın. Slaytlarınızla değil dinleyicinizle konuşun. Slaytlarınız sizi desteklemek için orada. Slaytlar kelimelerden değil grafiklerden oluşmalıdır çünkü insanlar duyduklarından / konuştuklarından daha kısa sürede okuyabilirler ve karşılarında yazılanlar varken sizi dinlemeyi beklemezler. Teknolojiyi yok sayarsak insanların asıl dinlemeye gelmelerinin nedeni sizsiniz.
• Hikayeler anlatın. Hikayeler sizi sadece bilgi veren bir insan imajından çıkarıp gerçek bir insan yerine koyar. Vermek istediğiniz mesajları kendi kişisel deneyimlerinize dayanarak aktarın. Konunuz ne kadar sıkıcı olursa olsun onu espirili bir hale getirmek için her zaman bir yol bulabilirsiniz.
• Hata. Hata yapmak çok normaldir. Herkes hata yapabilir tıpkı dinleyici gibi. Hatanızı kolayca düzeltmeniz dinleyicinizi rahatlatacak sizinle daha iyi bir bağ kuracaktır.
Uzman Psikolog Taner Tokuçcu