Çiftler en çok eşleriyle konuşamamaktan, ilk cümlenin ardından tartışmanın kavgaya dönüştüğünden yakınırlar. Yapılan araştırmalar tartışmanın başlangıcının yumuşatılmasının çatışma çözümünde çok önemli olduğunu göstermektedir. Bu bulgulara göre tartışmalar her zaman başladıkları havada sona erer (Gottman ve Silver, 2002).
Bir tartışmaya sert başlarsanız, yani eşinize sözlü saldırıda bulunursanız, en azından başlangıçtaki gerginlik düzeyiyle tartışmayı bitirirsiniz. Ancak yumuşak bir başlangıç yaparsanız, yani yakınır; ama eşinizi eleştirmez ya da saldırıya geçmezseniz, tartışma verimli olabilir. Ayrıca tartışmalarınızın çoğu yumuşak başlarsa, mutlu ve dengeli bir evliliğiniz olabilir.
Tartışmaya sert başlamanın sorumlusu her iki eş de olabilir. Ancak araştırmalara göre hata daha çok kadındadır. Çünkü kadınların zor meseleleri gündeme getirip çözülmeleri için ısrarcı olma olasılıkları erkeklere göre daha fazladır. Çünkü fizyolojik olarak erkekler daha kolay taşarlar ve bedenleri duygusal gerilime daha çabuk tepki verir (Gottman ve Silver, 2002).
Tartışmaya yumuşak başlangıç için yapılması gerekenler şunladır:
1) Yakının ama suçlamayın: Ortada bir sorun varsa bu sorun hakkında konuşun; ancak bu konuşmayı eşinizi suçlamak için yapmayın. Eşinizin karakteri ya da kişiliği ile ilgili değil durumla ilgili yakınmalarınızı paylaşın.
2) "sen" yerine "ben" ifadesini kullanın: Aradaki farka dikkat edin.
Beni dinlemiyorsun. (sen)/ Beni dinlemeni isterdim. (ben)
Benimle hiç ilgilenmiyorsun. (sen)/ İhmal edildiğimi hissediyorum. (ben)
"ben" ifadelerinin "sen" ifadelerine göre daha yumuşak olduğu açık. Burada önemli olan konuşmaya laf ebeliği yaparak başlamamaktır. Kullandığınız sözcükler eşinizi suçlamak yerine kendi hislerinize odaklanırsa, tartışmanız daha başarılı olacaktır.
3) Olanları anlatın, değerlendirme ya da yargılama yapmayın: Suçlamak ya da sorumlu tutmak yerine, sadece gördüklerinizi anlatın. Bu, eşinizin amacınızı göz önünde bulundurmak yerine, saldırıya uğradığını hissedip savunmaya geçmesini engelleyecektir.
4) Açık Olun: Eşinizin zihninizi okumasını beklemeyin. "banyoyu temizlemeden bırakmışsın" yerine, "banyoda işin bittiyse banyoyu temizlersen sevinirim."deyin.
5) Nazik olun: "Lütfen" ve "rica ederim." gibi tümceler kullanın.
6) Takdir edin: Eşinizin durumu biraz daha iyi idare ettiği zamanlar olduysa, isteğinizi onun geçmişte doğru yaptığı şeyi takdir ederek ve bunu ne kadar özlediğinizi belirterek dile getirin.
7) Meseleleri biriktirmeyin: Şikayet ederek patlamaya hazır olunduğunda nazik davranmak zordur. bu nedenle bir meseleyi açmak için çok fazla beklemeyin; aksi halde onu zihninizde büyütürsünüz.
İşte size çok tanıdık gelecek bir kaç örnek:
Sert Başlangıç: Beni hep ihmal ediyorsun.
Yumuşak Başlangıç: Son zamanlarda seni çok özledim ve kendimi biraz yalnız hissediyorum.
Sert Başlangıç: Beni hiç dışarı götürmüyorsun. Yemeği hep kendim pişirmekten bıktım artık.
Yumuşak Başlangıç: Yemek pişirmekten yoruldum. Beni dışarı çıkarırsan çok hoşuma gider.
Sert Başlangıç: En son bana ne zaman bir hediye aldın farkında mısın?
Yumuşak Başlangıç: Son zamanlarda çok bunaldım. Bir gün birbirimize pahalı hediyeler alıp sürpriz yapsak mı, ne dersin?
Kaynak: Gottman J. & Silver N.(2002). Evliliği sürdürmenin yedi ilkesi.(Çev. Ezgi Deniz), Varlik yayınları, İstanbul.