06.04.2009

İnleyen Nağmeler.

Sevgili dostlar,

Bu gün sizlere diş ağrısı ve diş ağrısının yol açtığı sıkıntıları anlatmaya çalışacağım.

Şu an bu satırları okuyan çoğu kişinin diş ağrısı dediğimde dişlerinin sızladığını biliyorum.

Çünkü, ne yazık ki toplumumuzun çok büyük bir kısmında diş çürüğü ve diş eksiklikleri mevcut.

Gecenin en karanlık ve en sessiz noktasında başlar bu ağrı.

Zaten birkaç gündür kendisini hissettirmiş ama korkudan gidilememiştir diş hekimine.

Geçer nasıl olsa denilip, biraz zeytin konulup dişin üstüne ve birazda deli gibi tükettiğimiz ağrı kesicilerden 1 avuç yutulmuş, kolonya ve belki de alkol konulup (hatta nerden bulunduysa HİDROLİK YAĞI) dişin üstüne beklenmiştir kesilsin ağrı diye.

(Nedense bu İNANILMAZ tedavi yöntemleri diş hekimliği fakültelerinde öğrencilere ÖĞRETİLMEZ…)

Ama ne mümkün! Geçmez ki öyle.

Her ağrılı gecede yarın doktora gideceğim diye söz verilir kendi kendine, ama sabah olunca ağrıda hafifleyince ertelenir doktor ziyareti.

Fakat dayanılmaz olunca ağrılar ve dahi şişmeye başlayınca surat,

Belki bir arkadaş derman olur diye yanına katılır ve gidilir doktora.

Evden çıkıldığında zonklayan diş, doktora yaklaştıkça keser ağrısını.

Ve girince muayenehaneye, geçiverir birden her nasılsa ağrılar.

Zaten işin en önemli kısmı burasıdır. Gelince doktora geçer ağrılar. O yüzden her hastanın cebinde doktorunun 1 adet vesikalık resminin bulunmasında fayda vardır. Ağrıdıkça diş, bakılsın diye.

- Hoş geldiniz. Ama bu korku nedir böyle.

Sanki diş değil de kafa çekilecektir komple. Ayaklar geri geri gider ama yanındaki arkadaş ittiriverir sizi içeri.

Ağız açılır etrafa neşe saçılır…..!

Zanlı diş, ağız içinde sinsi bir şekilde bakmaktadır doktora.

Yarısı kırılmış tarihi eser niteliğinde olan ,ve filmi çekildiğinde oskar alacak kadar muhteşem abseli zanlı oradadır ………………

Filmi çekilir, abse bir defada x ışınlarının yardımıyla gün yüzüne çıkar……

Ve sonuç; diş için yapılacak bir şey kalmamıştır ne yazık ki……..

Yolcudur Abbas bağlasan durmaz…….

Doktorun seçenekleri bellidir. Ya zanlıyı ilgili makamlara sevk edecek ( iğne, çekim aletleri vs.vs…)

Yada hastayı hiç görmemiş gibi davranıp oradan uzaklaşacak……..

Tabiî ki 2. seçenek hiçbir zaman meslektaşlarım ve tarafımdan henüz uygulanmamıştır.

Ama eli kulağındadır, bu tür hastalar hekimleri her zaman çileden çıkartmaktadır. !

O aslında masum olan ve tamamen sizin yüzünüzden bu hale gelen gariban diş, bir kurbanlık koyun edasıyla süzer doktoru bu arada hastamız bilinen tüm duaları okumakla kalmaz aynı zamanda ( Allah kabul etsin) hatim indirir koltukta…..

Çekim işlemi gerçekte korkulacak bir şey değildir, korkulması gereken bundan ders çıkartmayıp diğer masum dişleride bu hale getirmektir.

Anestezi yapılır, diş tutulur ve çekilir………..

Hepi topu 2 dakika………………….

Sonra………. Sonrası karanlık…..oraya çiğneme sisteminin sağlığı için protez yapmak lazım.

İmplant olur, sabit diş olur, ( hastaların bu tabirini çok seviyorum- KANCALI DAMAK-

Eli kancalı korsan gibi…) hareketli bölümlü protez olur, yani seçenek çok……..

Ama yapılacak en güzel protez ağızda mevcut bir diş kadar başarılı değilse eğer –ki öyle.-

O zaman mevcudu kaybetmek için bu uğraş niye.

Sayıları 32 diye mi bu kadar acımasız davranıyoruz bu gariban dişlere….

Bu kadar zor mu günde 3 dakika ayırıp bu masumları fırçalamak….

Şişe kapağını açmak için yaratılmamışlar,

Fındık ceviz ve bilimum kabukluları kırmak için yaratılmamışlar

Asitli şekerli gıdalara dirençleri yok, eğer fırçalamazsak,

 

ne istiyorsunuz sizler bu dişlerinizden……………..

Kendi dişleriniz ağızdayken yiyemediklerinizi tam protez yapıldığında yemeğe niye çalışıyorsunuz.

Yapmayın böyle, üzmeyin diş hekimlerinizi. !

Ağrı ve acıyla gelmeyin bizlere, dişlerinize iyi bakın ki bizler asli görevimiz olan koruma işlemini yapalım sadece.

Dişlerinizin ve sizin mutlu olabilmesi için sadece günde 3 kez. Haftada 21- ayda 90 -yılda 1080 kez dişlerinizi fırçalayınız

Yıla gelince sayı çok gibi değimli……?

Fakat tek bir diş çürüğünün tedavisi için harcadığınız zaman, para ve psikolojik sıkıntı miktarlarının toplamı inanın tahmin edebileceğinizden çok fazla.

Kaybettiğiniz iş gücü, kaybettiğiniz zaman ve yapım için gerekli para, bakım için harcanandan çok fazla…..

)

Benzer Makaleler
Makale Yorumları
Henüz hiçbir yorum yapılmadı.