Diyabet Tanı ve Sınıflaması
Diyabet Tanımı ve Tipleri
• Diyabet, insülin sekresyonu ve/veya etki mekanizmasındaki bozukluklar sonucu ortaya çıkan, hiperglisemi ile karakterli bir grup metabolik hastalıktır
• Diyabette görülen kronik hiperglisemi ise göz, böbrek, sinirler, kalp ve damar dokusunda uzun dönem hasar, fonksiyon kaybı ve yetmezliğe neden olmaktadır
Patolojik mekanizmalar
• Pankreas ß-hücrelerinin otoimmün yıkımı ile insülin yetmezliği ve ardından insülin direnci
• Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasındaki anormallikler (insülinin hedef dokulardaki yetersiz etkisine bağlıdır)
• Yetersiz insülin etkisi (yetersiz insülin salgısı ve/veya azalmıs doku yanıtı)
• Yetersiz insülin salgısı ve/veya azalmıs doku yanıtı sıklıkla hastada aynı anda görülür, tek basına olmadıkça hangisinin hiperglisemiye neden olduğu anlasılamamaktadır
Hiperglisemi semptomları
• Poliüri
• Polidipsi
• Kilo kaybı
• Polifaji (bazen)
• Bulanık görme
– Büyüme geriliği
– Bazı enfeksiyonlara yatkınlık
• Kontrolsüz diyabetin sonucu olarak hayatı tehdit eden hiperglisemik ketoasidoz veya nonketotik hiperozmolar sendrom
Komplikasyonlar
• Özellikle uzun dönemde
– Görme kaybına ilerleyen retinopati
– Böbrek yetmezliğine ilerleyen nefropati
– Charcot eklemi, ayak ülseri ve ampütasyona ilerleyen priferik nöropati
– Gastrointestinal, genitoüriner, kardiyovasküler semptomlar ve seksüel disfonksiyona neden olan otonom nöropati
– Hipertansiyon ve lipoprotein metabolizması anormallikleri
Diyabet Tipleri
• Diyabet vakalarının önemli bir bölümünü tip I ve II oluşturur
• Tip I’de mutlak insülin yetmezliği vardır, otoimmün patolojik sürece ait antikor vb kanıtlar bulunur
• Tip II, insülin yetersizliğine ek olarak insülin direnci ile birliktedir
• Diğer grup diyabetlilerde klinik bulgular olmadan hedef dokularda hipergliseminin derecesine göre patolojik ve fonksiyonel değişiklikler görülebilir
• Bu durum Oral glukoz tolerans testi (OGTT) veya açlık glukoz düzeyi ölçümü ile saptanabilir
• Hiperglisemi (eğer varsa) şiddeti altta yatan hastalık sürecine bağlı olarak zamanla değişebilir
• Hastalık ilerleyebilir ancak bu hiperglisemi oluşturmayabilir
• Aynı hastalık süreci diyabet tanı kriterlerini tam olarak karşılamadığından bozulmuş glukoz toleransına neden olabilir
• Bazı vakalarda yeterli glisemik kontrol kilo kaybı, egzersiz ve/veya oral hipoglisemiklerle sağlanabilir
• Bu vakalar insüline ihtiyaç duymazlar
• Rezidüel insülin sekresyonu olan ancak yeterli glisemik kontrol için dısardan insüline ihtiyaç duyan vakalar da insülin olmadan yasayabilir
• Ancak ileri derece ß-hücre yıkımı olan, rezidüel insülin sekresyonu olmayanlar ise dısardan insülin almadan yasayamamaktadır
• Metabolik anormallik ilerleyebilir, gerileyebilir veya aynı kalabilir
• Bu nedenle hipergliseminin dercesi altta yatan metabolik döngünün ağırlığını ve tedaviye yanıtı göstermektedir
Sınıflama
• Diyabetin tipinin belirlenmesi hastanın tanı anındaki durumuna bağlıdır ve hasta sıklıkla tek bir sınıfa dahil edilemez
• Örneğin gebelik diyabeti olan bir kisinin hiperglisemisi doğum sonrası devam edebilir ve bu durumda tip II olarak sınıflanabilir
• Ya da yüksek doz kortikosteroid alan bir hasta diyabet olabilir ve ilaçlar kesildiğinde normoglisemik duruma gerileyebilir, fakat yıllar sonra tekrarlayan pankreatit atakları sonrası diyabet gelisebilir Sınıflama
• Bir baska örnek olarak tiyazid diüretikleri verilebilir
• Tiyazid diüretikleri sonrası da diyabet gelisebilir, çünkü bu ilaç hiperglisemik etkilere sahiptir
• Sonuç olarak hipergliseminin patogenezini anlamak ve etkin şekilde tedavi etmek, diyabetin sınıfını belirlemekten daha önemlidir
1. Tip I Diyabet (ß-hücre yıkımı, sıklıkla mutlak insülin yetmezliğine gider)
• İmmün aracılı diyabet
• İdiyopatik diyabet
2. Tip II Diyabet (İnsülin direnci ve göreceli olarak insülin yetmezliği ile insülin salgılanma kusuru ve insülin direnci arasında değişen vakalar)
3. Diğer spesfik diyabet tipleri
• Genetik ß-hücre kusurları
• Genetik insülin etkinlik kusurları
• Ekzokrin pankreas hastalıkları
• Endokriopatiler
• İlaç veya kimyasal aracılı diyabet
• Enfeksiyonlar
• İmmün-aracılı diyabetin az rastlanan formları
• Diyabetle iliskili diğer genetik sendromlar
4. Gestasyonel Diyabet
• Gebelikte başlayan veya gebelikte saptanan herhangi bir glukoz intoleransı olarak tanımlanmaktadır
Bozulmuş Glukoz Toleransı (BGT)
• Glukoz düzeyleri diyabet tanısı kriterlerini karşılamayan ancak normal olarak değerlendirmek için yüksek glukoz düzeylerine sahip kişileri tanımlamaktadır
– Açlık plazma glukozu 100≤ FPG <126 mg/dL
– OGTT 2. saat kan glukozu 140≤ PG <200 mg/dL
• Açlık glukozu;
– <100 mg/dL Normal
– 100–125 mg/dL BGT
– ≥126 mg/dL Diyabet (tanı OGTT ile doğrulanmalı)
• OGTT yapıldıysa glukoz yükleme sonrası 2. saat;
– <140 mg/dL Normal glukoz toleransı
– 140–199 mg/dL BGT
– ≥200 mg/dL Diyabet (bariz hiperglisemi yoksa tanı doğrulanmalı)
BGT
• BGT saptanan hastalar günümüzde pre-diyabet olarak kabul edilmekte
• BGT, gebelik yokluğunda önemli bir klnik durum değildir ancak bu kisiler diyabet ve kardiyovasküler hastalık gelisimi için risk tasımaktadırlar
• Bu vakaların diyabetin herhangi bir tipinin ara evresinde olduğu söylenebilir
• Özellikle abdominal obesite, TG ve/veya HDL-C tipi dislipidemi ve hipertansiyon bulunan metabolik sendromla iliskilidir BGT
• %5-10 kilo kaybı ile birlikte egzersiz ve bazı ilaçların bu vakalarda diyabet gelisimini geciktirdiği ancak kardiyovasküler risklerini azaltıp azaltmadığı bilinmemektedir
• Günlük hayatta normoglisemiktirler, HbA1c düzeyleri normal sınırlardadır
• Sıklıkla OGTT ile hiperglisemi saptanır
Diyabet Tanı Kriterleri
• Diyabet semptomları ile birlikte rastgele kan glukoz düzeyinin 200 mg/dL üzerinde olması veya açlık plazma glukoz düzeyinin 126 mg/dL üzerinde olması veya dünya sağlık örgütü tarafından önerildiği gibi 75 gr glukoz yüklemesi sonrası 2. saat kan glukoz düzeyinin 200 mg/dL üzerinde olması gibi bariz hiperglisemi varlığı diyabet tanısını koydurur
• Eğer bariz hiperglisemi yoksa bir gün sonra kan glukoz ölçümü (OGTT ile veya değil) tekrarlanmalı
• Günümüzde HbA1c ile tanı konması önerilmemektedir
Gestasyonel Diyabet (GDM) Tanısı
• Gebelikte anormal glukoz toleransı kriteri Carpenter ve Coustan tarafından 1982’de tarif edilmistir
• ADA 1997’den bu yana, 75 g 2 sa OGTT ile birlikte bu kriterlerin de kullanımını önermektedir
GDM
• Geçmiste tüm gebelerin GDM yönünden taranması önerilmekteydi
• Gebelikte glukoz intoleransı gelisimi için düsük risk tasıyanların taranması, maliyet etkinlik açısından önerilmemektedir
GDM için düsük risk
• <25 yas
• Normal kilo
• Ailede (1. derece akraba) diyabet hikayesi olmaması
• Anormal glukoz metabolizması hikayesi olmaması
• Herhangi bir gebelik komplikasyonu hikayesi olmaması
• İspanik, yerli veya afrikalı amerikalılar ile pasifik adalı gibi yüksek diyabet prevalansı olan etnik gruptan olunmaması
GDM risk değerlendirmesi
• Belirgin obesite, özgeçmiste GDM hikayesi, glikozüri veya ailede diyabet gibi yüksek riskli gebeler en uygun zamanda glukoz testine alınmalı
• Eğer bu yüksek riskli gebelerde baslangıç taramasında GDM saptanmazsa gebeliğin 24- 28. haftalarında test tekrarlanmalıdır
• Açlık glukozu ≥126 mg/dL ve rastgele kan glukozu ≥200 mg/dL ise tanı kesindir
GDM Tanısı
• Bariz hiperglisemi yoksa tanının doğrulanması için test bir sonraki gün tekrarlanmalıdır (doğrulama için glukoz yüklemesine gerek yoktur)
• Ortalama risk grubundaki gebelerde tanı için 2 yaklasım vardır
– Tek basamaklı tanı: Öncesinde glukoz taraması yapmadan doğrudan OGTT (yüksek riskli hastalarda maliyet-etkin)
– İki basamaklı tanı: 50 g glukoz yükleme sonrası 1. sa kan glukoz >140 mg/dL ise OGTT yapılır
•Eşik değer olarak >140 mg/dL %80 gebeyi ayırır, cut-off >130 mg/dL kullanılırsa %90
GDM Tanı Kriterleri
• 100 g OGTT için tanı kriteri O’Sullivan ve Mahan’ın 1964 yılındaki çalısmalarından kaynaklanmaktadır
• Carpenter ve Coustan bu kriterleri modifiye etmistir
• Alternatif olarak bu test 75 g glukoz yüklemesi ile de yapılmaktadır ancak 100 g OGTT kadar doğrulanmamıştır
(Diabetes Care 2006;29 Suppl 1:s43-s48, Çeviren:Dr.A.Erkin Bozdemir)