Web sitemizde kullanıcı deneyimini artıran Çerezler (Cookie) kullanılmaktadır. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmektesiniz.
X

Horlamanın ve uyku apnesinin önemi ve tedavisi

Horlamanın ve uyku apnesinin önemi ve tedavisi
27.03.2007
10951 Görüntülenme
0 Yorum

Horlama nedir?

Üst hava yollarındaki tıkanıklık ve daralmalara bağlı oluşan sestir. Bu ses soluk alma sırasındaki hava akımının yarattığı titreşimden kaynaklanmaktadır.

Günümüzde 20 yaş üzerindeki her 10 erkekten 4-5’ inin zaman zaman, 3’ ünün ise sürekli horladığı gösterilmiştir. Kadınlarda ise, 40 yaş sonrası menopoz ile birlikte benzer oranda horlama geliştiği saptanmıştır.

Horlamaya yol açan sebepler nelerdir?

Üst hava yollarında daralma yapan tüm sebepler horlamaya yol açabilir:

Burun tıkanıklığı yapan nedenler:

  • Burun eğriliği,
  • Sinüzit,
  • Konka hipertrofisi,
  • Alerjik rinit (saman nezlesi),
  • Geniz eti (özellikle çocuklarda)
  • Küçük dil ve yumuşak damak sarkıklığı
  • Büyük bademciklerin olması,
  • Alt çenenin küçük olması,
  • Dilin normalden büyük olması,
  • Aşırı kilo (obezite),

Horlama bir hastalık mıdır?

Horlama, sosyal bir problem olduğu gibi ciddi bazı hastalıkların da öncül belirtisidir. Horlayan kişiler gerek aile içerisinde gerekse toplumda alay konusu olmaktadır. Bu hastaların eşlerinin ortalama bir saat daha kısa ve konforsuz uyudukları bilinmektedir. Bu sorun boşanmaya kadar giden aile içi problemlere yol açmaktadır. Son yıllarda yapılan anketsel bir çalışmada, boşanan çiftlerden %86’ sında boşanma sebepleri arasında horlamanın yer aldığı gösterilmiştir.

Bunların yanı sıra horlama uykuda solunum bozukluğuna yol açan ve ölüme kadar gidebilen ciddi bir hastalığın belirtisidir. Bu hastalıkların en önemlisi “Tıkayıcı uyku apnesi” dir.

Tıkayıcı Uyku Apnesi nedir?

Uykudayken solunumun 10 sn veya daha uzun süre ile kesilmesine “apne” adı verilmektedir. Hava yolundaki darlığa bağlı olarak uyku esnasında saatte 5 defa veya daha fazla tekrarladığında “Tıkayıcı uyku apnesi” olarak tanımlanır. Bu hastalık yüksek tansiyondan kalp krizine, erken bunamadan ani ölüme kadar çok ciddi rahatsızlıklara yol açan çok önemli bir klinik tablodur.

Horlamanın değerlendirilmesinde hangi tetkikler uygulanabilir?

Horlama yakınması olan bir kişinin hastalığının önemini ve oluşabilecek sonuçları bilmesi ve bir Kulak Burun Boğaz hekimine başvurması gerekmektedir. Kliniğimize başvuran hastalarımızın yakınmalarını mutlaka eşleri ile birlikte dinlemekteyiz. Bu hastaların muayenesinde detaylı bir endoskopik muayene şarttır. Tüm burun ve boşlukları, geniz bölgesi, küçük dil, yumuşak damak ve bademcik ile dil kökü ve gırtlak incelenmelidir. Böylelikle hava yollarında daralmaya yol açan bölgeler belirlenir.

Uykuda solukta kesilme, gündüz uykululuğu, sabah yataktan yorgun kalkma ve aşırı gürültülü horlama yakınması olan hastalara mutlaka “uyku testi-polisomnografi” yapılmalıdır.

“Uyku testi” nedir?

Hastanın bir gecelik normal uykusu esnasında beyin dalgalarının (EEG), kalp aktivitesinin (EKG), solunum hareketlerinin, vücut pozisyonunun, kas ve göz hareketlerinin (EMG ve EOG) kaydedilerek değerlendirilmesidir. Kliniğimiz bünyesinde de iki yıldır uyguladığımız uyku testi bu hastalığın tanısında mutlaka gerekli olan altın standart bir tanı yöntemidir.

Horlama ile ilgili hastanın alabileceği önlemler nelerdir?

Horlama hastasının kilo verme yönünde çaba göstermesi ve mutlaka zayıflaması gerekmektedir. Boy kilo oranının (vücut kitle indeksi) bozuk olması horlamayı tetiklemektedir. Burun tıkanıklığına yol açan sigara da horlama üzerinde etkilidir. Horlayan kişilerin sigarayı bırakmaları önerilmektedir.

Bunların yanı sıra düzensiz yaşam, kasların gevşemesine yol açan uyku ilaçları ve alerji haplarının kullanılması ve alkol alınması horlamayı arttırır. Bu sebeple bu konuda gerekli önlemlerin alınması bu şikayetin azalmasına katkı sağlar.

Horlamanın tedavisinde neler yapılmaktadır?

Horlamanın tedavisinde başarıyı yakalayabilmek için sebebin doğru olarak ortaya konması gerekir. Burun tıkanıklığına yol açan problemin gerek cerrahi gerekse ilaç tedavisi ile ortadan kaldırılması çoğu zaman horlamayı düzeltir. Çocuklarda geniz eti ve bademcik ameliyatı hırıltılı solunum ve horlama için tedavi edicidir.

Erişkinlerde ise, en sık rastlanan problem küçük dil, yumuşak damak ve bademcik bölgesinde olduğu için bu bölgeye uygulanan müdahalelere “horlama cerrahisi” adı verilmektedir. Bunların başlıcaları, klasik damak cerrahisi (uvulopalatofarengoplasti), lazer cerrahisi (LAUP) ve radyofrekans somnoplastidir.

Uvulopalatofarengoplasti: Yaklaşık 30 yıldır yaygın olarak kullanılan bademcik, küçük dil ve yumuşak damağa klasik yöntemlerle uygulanan bir cerrahidir. Özellikle büyük bademcik ve sarkık damaklarda tercih edilir. Bu yöntem ameliyathane şartlarında yapılır, bir hafta 10 güne varan boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü yapabilir.

Lazer cerrahisi (LAUP): Küçük dil ve yumuşak damağa lazer uygulamasıdır. 15-20 güne varan ciddi boğaz ağrısı ve yutma güçlüğüne yol açan bu teknik günümüzde popularitesini yitirmiştir.

Radyofrekans somnoplasti: Kliniğimizde 4 yıldır uyguladığımız radyofrekans somnoplasti küçük dil ve yumuşak damak problemli hastalara muayenehane şartlarında uygulanan 10 dakikalık bir süreyi kapsayan, ağrı ve kanamaya yol açmayan günümüzün en popüler horlama tedavi yöntemidir. Radyocerrahi yüksek frekans ve düşük ısılı ses dalgaları ile yumuşak damak ve küçük dilin boyunun kısaltılması ve titreşim yeteneklerinin azaltması esasına dayanır.

Yorumlar
Henüz hiçbir yorum yapılmadı.
Doktorlarımıza sorularınızı iletin...
DoktorumOnline.NET ile alanında uzman doktorlarımıza yaşadığınız sağlık problemi ile ilgili soru sorabilir, isterseniz de doktorlarımız ile muayene için iletişim kurabilirsiniz. DoktorumOnline.NET size sizin en uygun doktora, en hızlı şekilde ulaşmanızı sağlar.
iv>