Zatürree ve Grip İlişkisi
Grip virüsünün bizzat kendisi zatürreeye yol açabildiği gibi, diğer mikroorganizmalara bağlı zatürree türlerinin ortaya çıkmasını da kolaylaştırabilir. Gribin ağır seyrettiği ve ölümcül olduğu olgular, çoğunlukla zatürreenin gribe eşlik ettiği olgulardır. Bu nedenle, zatürreelerin ve buna bağlı ölümlerin önlenmesi için grip salgınlarının da önlenmesi gerekmektedir.
Zatürre Nedir?
Zatürree (Pnömoni) akciğer dokusunu iltihaplanmasıdır. Bakteriler başta olmak üzere çeşitli mikroorganizmalara bağlı olarak meydana gelir.
Bulaşma
Bazı zatürre türlerinde hasta kişilerden sağlam kişilere doğrudan bulaşma riski vardır. Ama hastalık çoğunlukla, hastanın kendi ağız, boğaz veya sindirim kanalında bulunan mikropların akciğere ulaşmasıyla meydana gelmektedir. Normal durumlarda hastalığa neden olmayan bu mikroplar, vücut savunması zayıf düşmüş kişilerde zatürree oluşturur. Dolayısıyla zatürreenin ortaya çıkmasında bulaşmadan çok, kişinin vücut direncini kıran risk faktörleri rol oynar.
Zatürreye zemin hazırlayan grip ve benzeri viral solunum yolu infeksiyonları ise çok bulaşıcıdır. Hapşırık ve öksürükle yayılabildikleri gibi, ağız ve burun sekresyonlarıyla bulaşmış bardak, mendil, çatal-kaşık, kapı kolu gibi eşyalar aracıyla diğer kişilere geçebilirler.
Sıklık ve Önem
Zatürreeler tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen ve en fazla ölüme neden olan hastalıklar arasındadır. Türkiye'de beşinci sıradaki ölüm sebebidir. Özellikle bebeklerde, çocuklarda, yaşlılarda ve bilinen başka bir hastalığı olan kişilerde zatürreeler daha ölümcül olabilmektedir. Dünyada her yıl 5 yaşın altında 10 ile 12 milyon çocuk zatürree nedeniyle ölmektedir. Bu ölümlerin %90'ı gelişmekte olan ülkelerde olmaktadır. Ülkemizde 1-12 aylık bebek ölümlerinin %48'inden zatürree sorumludur. Bir ile dört yaş grubunda bu oran %42'dir.
ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ!
Zatürre Teşhisi
Zatürre ihmal edilmemesi gereken bir sağlık sorunudur. Erken teşhis edilmesi ve gecikmeden tedaviye başlanmasının ölümleri azalttığı bilinmektedir. Hastanın yakınmaları zatürreeyle uyumlu ise, genellikle yapılan muayene ve akciğer röntgenindeki bulgularla teşhis konulabilir. Gerekli durumlarda kan ve balgam tahlilleri yapılabilir.
Ayırıcı Tanı
Zatürre bazen grip, soğuk algınlığı ve bronşit gibi hastalıklarla karıştırılabilir. Bu gibi hastalarda, ateşin üşüme-titremeyle yükselmesi ve 39-40°C’ye kadar çıkması, hastanın genel durumunun bozulması, hastalığın ağır seyredip uzun sürmesi, koyu renkli, kanlı balgam ve göğüs ağrısının eşlik etmesi durumunda, mutlaka zatürree olasılığı dikkate alınarak araştırma yapılmalıdır.
Zatürree Tedavisi
Birçok vakada zatürree evde tedavi edilebilir. Ağır olguların, yaşlı hastaların, oksijen tedavisi veya yoğun bakım desteği gerektiren hastaların hastaneye yatması gerekir. Tedavi hastaya göre değişir. Tedaviye erken başlandığında ve ayaktan tedavi edilebilen olgularda, sonuçlar yüz güldürücüdür. Ancak, teşhis ve tedavisi gecikmiş, ağır zatürree olgularında ölüm oranı yüksektir.
Zatürreeden Korunma
Zatürreeden korunmak için zatürree oluşumunu kolaylaştıran olumsuz faktörler düzeltilmelidir. Bu amaçla müzmin hastalıkların uygun şekilde takip ve tedavisi, stresten kaçınma, dengeli beslenme ve hijyenik barınma koşullarının sağlanması, alkol, tütün ve ilaç bağımlığının kontrolü ile ağız ve mide içeriğinin solunum yollarına kaçmasına (aspirasyon) yol açan risk faktörlerinin azaltılması gerekir.
Yüksek riskli kişinin zatürreeye karşı bağışıklığının artırılmasına yönelik olarak, pnömokok aşıları, yıllık grip aşıları ve bağışıklık serum uygulamaları da zatürreeden korunma stratejileri arasında yer alır.
Zatürreeye yol açabilen veya kolaylaştırıcı olan grip salgınları sırasında kalabalıkla temasın azaltılması, maske kullanılması özellikle yüksek riskli gruba grip bulaştırabilecek kişilerin aşılanması, korunma için önerilen hususlardan bazılarıdır. Yeterli beslenememe çocuklarda zatürree gelişimini kolaylaştıran en önemli faktördür. Ülkemizde bebeklerin %10'dan azı, doğumu izleyen üç ay içinde sadece anne sütüyle beslenebilmektedir. Anne sütü bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve aşılara daha iyi yanıt verilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle, yeterli anne sütü alımının teşvik edilmesi gerekmektedir.
Ülkemizde aşılanma oranları oldukça düşüktür (%54,2). Kızamık, boğmaca ve tüberküloz, çocuklarda en önemli zatürree etkenleridir. Bu nedenle, söz konusu hastalıklara ait aşıların yapılması zatürree sıklığını azaltacaktır. Yine çocuklarda zatürree nedenleri arasında sık rastlanan bir bakteri olan Haemophilus influenzae'ye karşı geliştirilen H. influenzae tip b aşısının çocuklardaki rutin aşılama programına dahil edilmesi gerekmektedir. Çocukların sigaraya maruz kalması zatürree sıklığını bu nedenle hastaneye yatışları ve ölümü artırmaktadır. Ülkemizde çocukların yaklaşık %70'i sigaraya maruz kalmaktadır. Çocukların sigaraya maruz kalmasının önlenmesi zatürree ile ilişkili sağlık sorunlarını azaltacaktır.