Yeme bozuklukları son yıllarda tüm dünyada ve ülkemizde giderek artmaktadır. Özellikle batılı toplumlarda görülme sıklığı yüksek olan bu bozukluklar bilinenin aksine sadece bayanlarda değil erkeklerde de görülmektedir. Yine aynı şekilde sadece ergenlerde değil tüm yaş gruplarında ve her sosyoekonomik grupta görülebilir. Ölüm oranı yüksek olan bu bozukluklara ne yazık ki hastanın görünümü hayati tehlikede olduğunu işaret etmeyinceye kadar müdahale edilmemektedir ve bu yüzden olumsuz sonuçları artmaktadır.
Anoreksiya Nervoza’nın Sonuçları
- Kan basıncında düşme
- Kalp atışında yavaşlama
- Hormon düzeylerinde değişiklikler
- Tırnakların kolay kırılması
- Saçların dökülmesi
- Kansızlık
- Kabızlık
- Kuru deri
- Mensturasyonun kesilmesi
- Uykusuzluk
- Kısırlık
- Kas erimesi
- Bedenin çeşitli bölümlerinde tüylenmeler
- Potasyum düzeyinde değişiklikler
- Baş dönmesi, göz kararması, yorgunluk, halsizlik
- Düşük nabız
- Karaciğer, böbrek ve endokrin işlevlerinde bozukluklar
- Kalp krizi ve ölüm
- Bunların yanında depresyon ve intihar
Bulimiya Nervoza’nın Sonuçları
- Tükürük bezlerinin şişmesi
- Diş minelerinde erime
- Yemek borusunda yırtılma
- Mide rahatsızlıkları
- Nefes darlığı
- İshal, kabızlık
- Adetlerin kesilmesi
- Böbrek ve karaciğer problemleri,
- Düşük tansiyon
- Göğüs ağrısı
- Kansızlık
- Ödem
- Elektrolit dengesizlikleri
- Halsizlik, baş dönmesi
- Kalp ritim bozukluğu
- Kalp krizi ve ölüm
- Bunların yanında depresyon, sosyal fobi, duygusal tepkileri kontrol edememe gibi psikolojik sorunlar görülebilir.
Tıkanırcasına Yeme Bozukluğunun Sonuçları
- Obezite
- Yüksek kolesterol
- Diyabet
- Nefes darlığı
- Kalp ile ilgili problemler
- Bunların yanında depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar görülebilir.
Tüm bu üç hastalıkta da kişi aile, iş ve arkadaşları ile problemler yaşayabilir. Bilişsel (dikkat, konsantrasyon vb.) işlevlerde görülen bozulmalar sonucunda okul sorunları yaşayabilir. Bozuk yemek yeme davranışı ve özgüven eksikliği nedeniyle sosyal yaşamdan çekilebilir. Erken başlangıç, uzun hastalık öyküsü, eşlik eden kişilik problemleri, sosyal uyumun az olması, aile içi kötü ilişkiler ve anoreksiya için kusma ya da laksatif vb. kullanımı hastalığın olumsuz sonuçlarını arttırır.
Görüldüğü gibi belirtileri izleyip erken önlem almak oldukça kritiktir. Ayrıca aile içi ilişkilerin ve iletişimin olumlu olması ve sosyal desteğin sağlanması da önem taşımaktadır. Yapılan değerlendirmenin ardından bazı hastalar yatarak bazıları ise ayaktan tedavi alır. Fizyolojik sonuçlar için tıbbi tedavi düzenlenir ve tedavi süreci psikolog ve diyetisyen iş birliği ile devam eder. Gelecekte tekrarlama riski için önlemler alınır.