Toplumda erişkinlerin %30-40’ında horlama görülür. Oysa horlama her zaman masum değildir, bazen yaşamı bile tehdit eden Uyku Apnesinin belirtisi olabilir.
Kalp damar sistemi hastalığına bağlı ölümlerin pek çoğundan uyku apnesi sorumludur. Uyku apne sendromunun belirtileri arasında:
- gürültülü horlama
- gündüzleri uyku hali
- uyku sırasında nefes nefese kalma veya boğuluyormuş gibi hissetme
- unutkanlık
- konsantrasyon güçlüğü
- baş ağrıları
- cinsel isteksizlik
- yüksek tansiyon
- sabah ağız kuruluğu
Uyku apne sendromu pek çok kalp hastalığı ile sıkı bir ilişki içindedir. Uyku apnesi ölümcül olabilir. Başta kalp ve beyin damar hastalıkları (myokard enfarktüsü ve inme gibi), hipertansiyon, kalp yetmezliği, kalp ritm bozuklukları, depresyon gibi rahatsızlıklar açısından atmış risk taşırlar.
Hipertansiyon: Uyku apne sendromlu hastaların yarısından çoğunda hipertansiyon vardır. Uyku apnesinin ağırlığı arttıkça hipertansiyon sıklığı da artar. Uyku apne sendromu tanı ve tedavisi ile hastaların kullandığı tansiyon ilaçları genellikle fazla gelmeye başlar, hastaların tansiyon ilaçlarının dozu bazen azaltılır bazen de tamamen kesilir.
Kalp krizi ve koroner arter hastalığı: Kalp krizi geçiren hastaların %35-65inde uyku apne sendromu saptanmıştır. Uyku apnesi olan hastaların ,olmayanlara oranla 5 yıllık yaşam süreleri incelendiğinde ölüm oranları arasında 6,5 kat fark olduğu saptanmıştır.
Aritmi (Kalp ritm bozukluğu): Uyku apne sendromlu hastalarda sıklıkla kalp ritm bozukluğu görülmektedir.
Kalp yetmezliği: Uyku apne sendromu tedavi edilmediği taktirde kalp yetmezliğine yol açabilmektedir. Uyku apneleri kalp yetersizliğinin tedavi edilmesini de güçleştirmektedir. Kalp yetmezliği nedeniyle Cheyne Stokes solunumu adı verilen ayrı bir uykuda solunum bozukluğu da görülmektedir.
Pulmoner hipertansiyon (Akciğer damarı hipertansiyonu): Pulmoner hipertansiyon genellikle kronik bronşite bağlı gelişmektedir. Ancak uyku apne sendromu da pulmoner hipertansiyona yol açmaktadır. Gece boyunca tekrarlayan kan oksijen düzeyi düşüşünün bu hastalıktan sorumlu olduğu düşünülmektedir.
Tanı nasıl konur?
Sürekli ve şiddetli horlaması olanlar, uykuda nefes durmaları olduğu farkedilenler, yeterli süre uyuduğu halde sabahları yorgun ve uykusunu alamamış halde uyananlar hekime başvurmalıdır. Klinik olarak uzman hekim yakınmalar hakkında kişi ve yakınları ile konuşup muayenesini yaptıktan sonra, obstrüktif uyku apnesinin tanısında kesin teşhis ve hastalığn şiddetinin belirlenmesi amacıyla uyku bozuklukları merkezi ya da laboratuvarında "polisomnografik tetkik" yapılması gerekmektedir.