“Çocuklarınız oyunlarla gerçek hayatı canlandırır ve bu hayat için gerekli becerileri geliştirir. Bunu yapabilmek için zengin bir kaynağa yani her türlü oyuncağa ihtiyaç duyar. Bu nedenle sağlıklı bir cinsel kimlik gelişimi için kız erkek oyuncağı ayrımı yapmadan çocukların her türlü oyuncakla özgürce oynamalarına fırsat verin.”
Çocuğunuzun sağlıklı bir cinsel kimlik gelişimi için neler yapabilirsiniz? Bunları anlatmadan önce cinsel kimlik nedir bu kavramdan bahsetmek istiyorum. Cinsel kimlik, bireyin kendi bedenini ve benliğini belirli bir cinsiyet içinde algılayışı, kabullenmesi, duygu, tavır ve davranışlarda cinsel kimliğe uygun biçimde yönelmesidir. Yani cinsel kimlik, bireyin iç dünyasında kendini hangi cinsiyet içinde algıladığını gösterir. Cinsel rol ise bireyin iç dünyasındaki cinsel kimliğini dışa vuran davranış ve söylemleriyle gösterme biçmedir. Cinsel kimlik sorunu olmayan birey kendini “ben erkeğim” veya “ben kadınım” şeklinde tanımlar.
Bazı anne babalar oğullarını bir bebekle oynarken görünce “Eyvah! Bizim oğlan da bir problem mi var da bebeklerle oynuyor” diyerek endişe etmeye başlarlar ve bu endişeyle birlikte kız çocuklarının oynamayı tercih ettiği bu oyuncaklarla oğullarının oynamalarına izin vermez. Bu şekilde oğullarının sağlıklı bir cinsel kimlik geliştirmelerini desteklediklerini düşünürler. Oysa çocuğun sağlıklı bir cinsel kimlik geliştirmesini desteklemedikleri gibi bu davranışlarla çocuğu kısıtladığının farkına varmazlar.
Çocuklar doğuştan biyolojik cinsiyetlerine özel dürtüler ve farklılıklarla doğarlar ve cinsel kimlikleri büyüdükçe doğal olarak gelişir. Örneğin bir araştırma, arabalarla daha önce hiç oynamamış erkek çocuğun doğuştan getirdiği dürtü ve yatkınlıkla arabalarla oynamayı, bebeklerle hiç oynamamış bir kız çocuğun ise bebeklerle oynamayı tercih ettiğini ortaya koymuştur. Yani çocuğa “sen erkeksin, arabalarla oyna; sen kızsın, bebeklerle oyna” diye yönlendirmeye gerek yoktur.
Aynı zamanda erkek çocuğu sadece arabalarla, kız çocuğu ise sadece bebeklerle oynamalı diye bir kural yoktur. Fakat nedendir bilmem, konu hediye almak olunca çocuk erkekse mutlaka “araba”, kız ise “bebek” alınır. Hatta erkek çocuğa bebek alınırsa bu hakaret olarak algılanırken, kız çocuğa bebek yerine araba alınması kabul edilebilinir. Yine bir kız çocuk arabalarla oynuyorsa “Eyvah! Kızım erkek gibi davranıyor” diye endişe etmeyiz ama bir erkek çocuk bebekle oynuyorsa burada bir problem var diye hemen pedagoga koşarız. Aslında bütün mesele erkek çocuğunun erkek gibi davranmamasından endişe etmemizdir. Çünkü toplumuzda erkek çocuğunun yeri çok önemlidir ve kız erkek ayrımı da buradan gelmektedir. Çocuklara daha bebeklikten bu gizli mesajları vererek kız erkek rollerini, kimin daha önemli olduğunu öğretmekteyiz.
Peki, erkek çocuğunun bebeklerle ve kız çocuğunun arabalarla oynaması gerçekten cinsel kimlik bozukluğunun belirtileri midir, yoksa sağlıklı cinsel gelişimin doğal bir süreci midir? Bebeklerle oynadığını gören baba, oğlu için gerçekten endişelenmeli mi?
Bunu daha iyi anlamanız için öncelikle “oyunun” çocuk için ne ifade etiğini bilmeniz gerekir. Çocuk için oyun hayatın kendisidir. Çocuk gerçek hayatı oyunla canlandırır ve kendi gerçeğini oyunda yaşar. Çözemediği bir sorunu oyun yoluyla çözer, içsel çatışmalarla oyun yoluyla başa çıkar ve birçok beceriyi oyun oynayarak kazanır.
Peki, oyuncakların bunda rolü nedir?
Oyuncaklar gerçek hayatı canlandırabilmek için zengin bir kaynaktır. Örneğin, yemek yapan annesini canlandırması için çocuk bebeklerden birini anne, diğerini çocuk yaparak ve çeşitli mutfak oyuncaklarıyla annesinin ona yemek hazırlanmasını taklit edebilir ve o anda yaşananları oyun yoluyla canlandırabilir. Bu nedenle kız erkek ayrımı yapmadan çocukların her çeşit oyuncakla oynamalarına fırsat verilmeli.
Erkek çocuğun bebeklerle oynaması cinsel kimlik bunalımının bir göstergesi değil, aksine sağlıklı bir kişilik gelişiminin göstergesidir. Çünkü çocuk, kız bebeği anne, erkek bebeği kendisi yaparak oynar ve bu çocuğun cinsel kimlik farklılıklarını algıladığını gösterir. Diğer bir örnek ise bir kız çocuğunun iş makinasıyla oynayarak babasını mesleğini canlandırırken erkek bebeği babası yaparak kepçeyle oynamasıdır. Bu kız çocuğun kepçeyle oynadığı için erkek gibi davrandığını değil, cinsiyet farklılıklarını algıladığını gösterir. Çocuklara kız erkek ayrımı yapmadan ne kadar fazla çeşit oyuncak sunarsanız, çocuğa sağlıklı cinsel bir kimlik gelişimi için o kadar fazla ortam hazırlamış olursunuz.
Bunun tam tersine bu konuda endişelenir, çocuğunuza yasak koyup yargılarsanız cinsel kimlik karmaşıklığına neden olabilirsiniz. Mesela, bebeklerle oynamak isteyen bir erkek çocuğa “sen kız mısın da bebeklerle oynuyorsun” deyip bebeği elinden çekip almak, çocuğun bebeklere olan ilgisini azaltmaz tam tersine artırır. Bebeklerle istediği kadar oynayamadığı ve bebeklerle oynaması yasakladığı için bebeklere olan ilgi giderek artar, başka oyuncaklarla ilgilenmez ve erkeklerin oynadığı oyuncaklarla oynamaktan zevk almaz.
Çünkü bebekle yeterince oynamamış ve bu isteği geçmemiştir. Bu konuda bilinçli olur ve yasaklar koymazsanız, bebeklerle oynayan erkek çocuğun bir süre sonra bebeklere olan ilgisinin azaldığını ve tekrar arabalarıyla oynadığını gözlersiniz.
Anne babalar olarak buna benzer hatalar yaparak çocuklarımızı kısıtlamakta ve sağlıklı cinsel kimlik geliştirmelerine engel olmaktayız.
Sağlıklı bir cinsel kimlik gelişimi için ailelere önerilerim şunladır:
- Anne baba olarak çocuklarınızın oynadığı oyuncak ve oyunlarla ilgili yorum yapmadan önce bir kere düşünmeli ve rol ayrımını pekiştirici sözlerden kaçınmalısınız.
Örneğin bebeklerini alıp birini anne, diğerlerini baba ve çocuk yaparak konuşturan bir erkek çocuğuna “Sen kız mısın da bebeklerle evcilik oynuyorsun” diyerek çocuğun bundan utanç duymasına sebep olmamalısınız. - Çocuklarınıza her çeşit oyuncak almalı ve bu oyuncaklarla diledikleri oyunu oynamalarına izin vermelisiniz.
Kız çocuğuna araba, erkek çocuğuna bebek almaktan çekinmemelisiniz. Çocuklar için oyun hayatın kendisidir ve hayat için gerekli becerileri kazanmak için zengin kaynağa yani her türlü oyuncağa ihtiyaç duymaktadırlar. Oynadıkları oyuncak ve oyunları yargılayarak bundan utanç duymalarına neden olmak yerine özgürce oynamalarına fırsat vermelisiniz. - Çocuklarına kız erkek ayrımı yapmadan aynı görev ve sorumluluklar verilmelisiniz.
Erkek çocuk da annesine yemek hazırlamakta yardım edebilir. Kız çocuk da babasıyla maç izlemeye gidip “Goool“ diye bağırabilir. Çocuklar, erkek çocuk nasıl davranır, kız çocuk nasıl davranmalı bu rollerin tanımını davranışlarınızla öğrettiğinizi ve bunu her fırsatta pekiştirdiğinizi unutmayınız. - Bunun yanı sıra çocuklarınıza sağlık kitapları ve çeşitli hikaye kitapları okuyarak biyolojik cinsiyet farklılıklarını anlamalarına yarımcı olabilirsiniz.
- Çocukların seçimlerine ve kararlarına saygı duymalısınız.
Bir kız çocuk karate kursuna gitmek istiyorsa “sen erkek misin de karate kursuna gideceksin” ya da bir erkek çocukta dans yeteneği varsa ve dans kursuna gitmek istiyorsa “sen kız mısın da dans kursuna gideceksin” gibi tepkiler göstererek yeteneklerini kısıtlamak yerine, kararlarına saygı duyulmalısınız. Çocukların sahip olduğu yetenekleri geliştirmelerine, güçlü yönlerini ortaya çıkarmalarına fırsat vermelisiniz. - Toplum tarafından cinsel rol ayrımlarının, ön yargıların çocukların yeteneklerini sınırladığını unutmamalısınız.
Mesela toplum tarafından geliştirilen “Erkek çocukları matematikte çok iyidir, kızlar iyi değildir” ön yargısı kız çocuğunun daha baştan başarısızlığı kabullenmesine, “Zaten kızlar matematikte iyi değilmiş” diyerek çalışmamasına sebep olacaktır. - Bebeklerle oynadığı için “Eyvah! Oğlum kız gibi davranıyor” diyerek endişelenip tepki göstererek çocuğunun bu yaptığından utanç duymasına ve kendini kısıtlamasına neden olmayın. Bu şekilde davranışınız sağlıklı bir cinsel kimlik gelişimine engel olur. Kız ve erkek çocuklarının doğuştan getirdikleri cinsel yatkınlıklar ve dürtüler vardır. Bu yatkınlık ve türdüler cinsel kimlik gelişimin sürecinde doğal olarak zamanla kendini gösterir. Bebekleriyle oynayan erkek çocuk bir süre sonra arabalarla ve erkeklerin ilgilendiği diğer oyuncaklara yönelecektir. Bu nedenle endişe etmek gereksizdir.
Kısacası bütün bu ayrımları, önyargıları, kalıpları biz geliştiriyoruz ve yaptığımız yorumlarla, davranışlarımızla çocuklara öğretiyoruz. Bunun bilincinde olursanız çocuğunuzun sağlıklı cinsel gelişimini desteklemiş olursunuz.
Çocuğunuzun her türlü oyuncakla özgürce oynaması dileğiyle...