Sosyal fobi en sık rastlanılan psikolojik rahatsızlıklardan biridir ve kesinlikle tedavi edilebilir. Sosyal fobi kişilik yapısının bir parçası değil, iyileşebilir bir psikolojik rahatsızlıktır.
Sosyal fobi iki şekilde görülür. Korkular birçok toplumsal durumlarda yaşanıyorsa yaygın tip, sadece bazı durumları kapsıyorsa (başkalarının önünde imza atmak, yemek yemek, konuşma yapmak gibi) yaygın olmayan tiptir. Sosyal fobinin başladığı zamanlar genelde ergenlik zamanlarıdır. Sosyal fobi yaşandığı süreç boyunca kişinin birçok yaşam alanını olumsuz etkiler. Kişi, herhangi bir ortamda başkaları tarafından inceleme altında tutulduğu korkusu ile performans gösterilmesi gereken durumlarda eleştirilme yada küçük düşme korkusu yaşar ve kişi bu korkunun yaşanmasından kurtulamak için bu tür ortamlara girmekten kaçınır. Kaçınma nedeniyle kişinin sosyal, mesleki ya da aile yaşamı etkilenir. Bulunmak durumunda kaldığı ortamlarda ise, fiziksel olarak bazı sıkıntılar yaşar ve o ortamda bulunmak kendisi için bir hayli sıkıntı verici olabilir. Sosyal fobi, ilaç tedavisi ile birlikte, psikolog/psikolojik danışmandan alınan bilişsel davranışçı psikoterapi ile tedaviye iyi yanıt veren, çoğunlukla iyileşebilen bir rahatsızlıktır. Psikoterapinin amacı kişinin düşüncelerini daha akılcı bir yere yönlendirmek ve daha önceden, kaçınmasına sebep olmuş durumlardan kaçınmasını engellemeye, bu durumlara karşı daha farklı tepkiler vermesine yardımcı olmaktır. Terapi sistematik duyarsızlaştırmayı veya korkulan duruma gerçek hayatta maruz kalmayı içerebilir. Sistematik duyarsızlaştırmada kişi kendisi icin ürkütücü olan durumu hayal eder ve korkularıyla güvenli ve rahat bir çevrede başa çıkmayı öğrenir (örneğin terapistin-psikoloğun ofisi). Gerçek hayatta maruz kalmada ise; terapistin-psikologun desteğiyle kişi aşamalı olarak kendisi için ürkütücü olan durumla karşı karşıya gelir. Özgüvenin ve dolayısıyla sosyal becerilerin geliştirilmesi için nefes egzersizi gibi rahatlama teknikleri de sosyal fobiyle başa çıkmada kişiye yardımcı olabilir. Kişinin tedavi süresince, doktorunun verdiği ilaçlari düzenli ve gerektiği zaman süreci boyunca kullanması, psikolog/psikolojik danışman ile birlikte birebir yürüttügü psikoterapi seanlarına düzenli bir şekilde devam ederek, terapistinin çözümlerine, önerilerine, vereceği ödevlere özen ve önem vermesi çok önemlidir.