Burun Estetiği ve Rinoplasti

Burun ameliyatı için uygun yaş nedir?

Burun ameliyatı için önerilen en erken yaş burun büyümesinin %90'ının tamamlandığı, 15-17 yaşlarıdır. Daha ileri yaşlarda sağlık durumu iyi olan herkes ameliyat olabilir. Bazı doğuştan olan aşırı bozukluklarda çok daha erken yaşlarda yapılması gerekir.

Ameliyat Planı

Burun, tek başına yüzde çok büyük değişiklik yapabilen bir organdır ancak burunu şekillendirirken çene, alın gibi yüzün diğer bölümleri ile orantısını değerlendirmek çok önemlidir. Daha ilk görüşte burundaki problem ve yüzün diğer bölümleri ile ilişkisi anlaşılsa da, ben genellikle önden ve yandan çektiğim fotoğrafları bilgisayar ekranında hasta ile birlikte yorumlarım. Problemlerin tespiti ve daha düzgün bir profil oluşturulması için Burun Estetiği planı bugün bilgisayar yardımıyla daha kolay yapılmakta, aynı zamanda problemin ve çözüm şeklinin hasta tarafından da iyi anlaşılmasını, doktor ve hasta arasında mutabakatın daha net olmasını sağlamaktadır. Burun Ameliyatına odaklanarak gelmiş birçok hasta problemin çene, alın, gıdı gibi komşu bölgelerde de olabildiğini görmektedir. Çenenin burun ve alına göre daha geride olması yaygın görülen bir durumdur. Bu durumda ben genellikle eş zamanlı olarak Çene Büyütme öneriyorum. Bazen de burun kökü çukurluğunun fazla olmasından dolayı alın bombe ve burun kemerli görülebilir. Bu durumda burun kökünün, burun sırtının doldurulmasını önerilebilir. Alnınız geride ise alın bombeliğinin artırılması gerekebilir. Genellikle bu bölgelere ameliyat esnasında burnunuzdan çıkan kendi dokularınız konacağından eş zamanlı yapılması hasta açısından büyük kolaylıktır. Bu ameliyatların eş zamanlı yapılması daha uygun olduğundan ücretleri normale göre daha düşük tutulur.

Cerrahi teknik

Burun Estetiği, burun boyutlarını küçültmek veya büyütmek, ucunu yeniden şekillendirmek, burun tümseğini uzaklaştırmak, üst dudak ile burun arasındaki açıyı düzeltmek, burun kanatları küçültmek, burun deliklerini daraltmak gibi hedeflerin yanında, nefes alma problemlerini de gidermek amacıyla uygulanır. Tüm cerrahi giriş delikleri(kesiler) burun içinden yapılacağı için ameliyat sonrası iz kalmaz. Bazen çok zor deformitelerde daha geniş çalışma alanı gerekebilir. Bu durumda açık ameliyat tekniği kullanılır. Bazı cerrahlar burun dokularının daha iyi görülebilmesi ve daha kolay şekillendirilebilmesi nedeniyle burun ameliyatlarını her zaman açık teknik ile yapma eğilimindedir. Burada da iz çok küçük ve zamanla kaybolur niteliktedir. Ben genellikle her iki tekniği de gerektiğinde kullanmaktayım, kullandığım burun içi insizyon tekniği emin olmadığım durumlarda kapalı başlayıp gerektiğinde açık teknik ile devam edebilmemi sağlar. Bazı küçük burun deformitelerinin düzeltilmesi için çok küçük düzeltmeler yeterlidir. Bu tür burun ameliyatlarına minirinoplasti ya da mikrorinoplasti diyoruz. Mikro rinoplasti bir mikrocerrahi teknik olmayıp işlemin küçüklüğünü ve hızla iyileşeceğini ifade eden teknik bir terimdir.

Burunun yeni şekli, burun iskeletini oluşturan kemik ve kıkırdakların kesilip-traşlanması, gerekli yerlere ilave edilip şekillendirilmesi ile sağlanır. Bu esnada solunum yolunu tıkayan ve nefes almayı zorlaştıran kesimler de düzeltilerek burun fizyolojisi normal hale getirilir. Ben hastalarımın %70’inde nefes alma problemine rastladım ve bunların yarısı ileri derecede nefes alma bozukluğuna sahipti. Burun yüzdeki en önemli güzellik unsuru olmakla birlikte nefes alma gibi çok ta önemli bir fonksiyona sahip. Burun Estetiği yapılırken bu fonksiyon bozulmamalı hatta var olan problem düzeltilmelidir. Sık sorulan burun tamponları işte bu nefes alma problemlerinin de giderildiği uygulamalarda gündeme gelir. Eğer burun septumundaki eğriliğin düzeltilmesi için septoplasti yapılmış ve yine burun etlerinin küçültülmesi için konkaplasti yapılmış ise yani burnun derinliklerinde çalışılmış ise, burun tamponu koymak gerekebilir. Ancak burun tamponları eskiden olduğu gibi metrelerce! diye anlatılan türden değildir. Bir küçük parmak boyutunda ve yapışmayan türdedir ve çıkarılması esnasında ancak bir gıdıklanma ve çekilme hissi yaratır. Çoğu kez tampon koymaya gerek yoktur.

Burun Ameliyatı, burundaki deformiteye göre değişmekle beraber yaklaşık iki saattir. Zor durumlarda bu süre problem giderilinceye kadar uzayabilir.

Ameliyatın bitimini takiben kemik ve kıkırdakları yeni pozisyonda korumak için buruna bir atel uygulanır. Bu atel alçıdan olabildiği gibi aluminyum ya da termoplastik bir materyalden de olabilir. Her cerrahın bu konuda tercihi farklı olabilir. Ben genellikle hafif olması ve yıkanmaya izin vermesi nedeniyle termoplastik alçıyı tercih ediyorum. Önemli olan her ne türde olursa olsun atelin uygun ölçüde ve düzgün yerleştirilmesidir.

Bazen burundaki deformite çok küçük bir müdahele ile düzeltilebilir şekildedir. Burunda düzeltilmesi gereken bozukluk ya da estetik kusur ne kadar küçük ise operasyon da o kadar küçük olacaktır. Çoğu zaman milimetrik bir değişiklik burnu daha güzel yapabilir. Bu durumlarda son zamanlarda moda deyimler olan Minirinoplasty ya da Mikrorinoplasti ameliyatları gündeme gelir. Burun ameliyatlarında yeni olan artık burunu kesip törpüleyip illaki ufaltmak şeklinde değil, yalnızca gerektiği kadar müdahele etmek ve iyileşme sürecini mümkün olduğu kadar hızlandırmak yönündedir. Mini ya da mikrorinoplastilerde genellikle kemikler kesilmediğinden alçılama işlemi yapılmaz, sadece birkaç günlük bandaj uygulanır. İyileşme süreci son derece hızlıdır. Mini ya da mikro rinoplasty ameliyatına uygun olup olmadığınız muayene sonrası belirlenecektir.

Ameliyat Sonrası

Ameliyat sonrası ilaçlarla kolayca kontrol edilebilen hafif bir ağrı olabilir. Morarma ve şişmeyi azaltmak için sizden başınız 45 derece yukarda yatmanız ve gözlerinize soğuk kompres uygulamanız istenir.

Burun alçısı sıklıkla ameliyatın birinci haftasında çıkarılır. Burun tamponları konmuşsa eğer genellikle 1-3 gün içinde alınır. Göz çevresindeki morarmalar bazen oluşabilir ve ameliyatı takiben birkaç gün içinde solmaya başlar, genellikle ikinci haftada kaybolur. Burundaki hafif şişlik yavaşça geriler, bazıları birkaç ay sürer. En son burun ucundaki şişlik kaybolacaktır. Burun derisi hafifçe uyuşukluk gösterir. Bu uyuşukluk ilk ayda hızla düzelecektir.

Burun Estetiği çoğu zaman burun içinden yapıldığından görülebilir yara izi yoktur. Sadece yöntem geniş burun kanatlarını daraltmayı gerektiriyorsa her iki burun kanadı kıvrımında zor fark edilir bir iz bırakacak kesi yapılır. Açık teknikle yapılan burun ameliyatlarında da uygun teknikle yapıldığında rahatsız eden, görülebilir bir iz kalmayacaktır. Normal iyileşme ve kesin sonucun fark edilmesi için yaklaşık üç-altı aylık bir zaman yeterli olacaktır. Ancak burun yaklaşık iki yıla kadar, fark edilmeyen değişimini sürdürecek ve son şeklini alacaktır.

Burun ameliyatı sonrası ameliyatın tipine bağlı olarak yaklaşık 3-7 günde işinize dönebilirsiniz.

Morluklar tamamen kayboluncaya kadar güneşten korunmalısınız. Çok ağır olmayan geniş camlı güneş gözlüğü takabilirsiniz. Alçınız alındıktan sonra morlukları kapatıcı makyaj kullanabilirsiniz. Özellikle alçı alımını takiben iki hafta daha burnunuzu sert darbelerden korumalısınız

BURUN ESTETİĞİ :

Ameliyat süresi:	1.5- 2 saat.
Anestezi şekli:	Basit burun düzeltmeleri hariç genel anestezi
Hastanede yatış süresi:	1 gün(aynı gün taburcu da olabilir)
Ameliyat sonrası ağrı:	1.gün burun bölgesinde künt bir dolgunluk, bazen baş ağrısı.
Şişme- morarma:	İlk 3 gün. Morluk miktarı kişiden kişiye değişken ve genellikle 10 gün içinde kaybolur.
Pansuman:	Tampon konmuşsa eğer 1-3 gün sonra alınır, ağrı duyulmaz.Alçı 7.gün çıkarılır, ağrısızdır.
Dikişler:	Burun kanatlarında küçültme yapılmışsa dikişler alçı ile birlikte alınır.
İyileşme:	Alçının çıkmasıyla işinize dönebilirsiniz. 1. ayın sonunda spora dönebilirsiniz. Burundaki uyuşukluk ve hassasiyet zamanla azalır ve 3-6 ayda kaybolur.

Op. Dr. Güner UYSAL