Kronik prostatit toplumda sık görülen bir hastalıktır. Hastalar sık idrara gitme, idrarda yanma , boşalırken yanma ,kasık ve bel ağrısı,bazen uyluklara vuran ağrılar, apışarası ağrısı, ereksıyon bozukluğu erken boşalma gibi şikayetlerle gelebilirler. Yaklaşık yarısında bir belsoğukluğu geçmişi vardır. Ayrıca mesane boynu yüksekliği üretra darlığı gibi idrar akışının bozulduğu durumlarda daha sık ve inatçı görülmektedir. Mastürbasyon veya ilişki sırasında sperm boşalmasını bilinçli olarak geciktirmek veya boşalırken penis başını sıkmak da bir neden olarak öne çıkmaktadır. Hastalar tipik olarak belsoğukluğu tedavisinin kısa süreli antibiyotıklerle yapıldığını söylerler. Sonrasında geçer gibi olan belirtiler bir süre sonra tekrar başlar ve bu sefer antibiyotık tedavisine yanıt vermez. Bu aşama infeksiyonun prostata yerleştiği aşamadır. Bundan sonra kronikleşen yani üç aydan uzun süre devam eden enfeksiyon zor iyileşen ya da hiç iyileşmeyen bir hastalık halini alır. Hastaların yaşam kalitesi ciddi olarak bozulur psikolojileri alt üst olur. Bozulan yaşam kalitesi ve psikoloji tedavi ile başedebilmeyi zorlaştırır. Bu kısırdöngüyü kırmak hiç kolay değildir. Ağızdan türlü türlü antibiyotikler reçete edilir. Ama ya geçici bir iyi olma hali ya da hiç fayda edememe durumu ile karşılaşılır. Kronik prostatitin tedavisi net değildir. Bakteriyel prostatitteki en sık sorun sık oluşan tekrarlamalardır. Hasta oral antibiyotik alınca geçici olarak iyi olduğunu hisseder, ama bir süre sonra şikayetler tekrar geri gelir. Sık kullanılan antibiyotikler direnç sorununu ve yan etki problemini ortaya çıkarmaktadır. Bunun nedeni aylarca kullanılan antibiyotiklerdir.
Prostatit tedavisi neden net olarak bilinmediği için çeşitli varsayımlar temelinde yapılmaktadır. Antibiyotık olarak kinolon ve trimetroprim en çok tercih edilenlerdir. Bunlar en az bir ay en çok dört ay kullanBılırlar. unun yanında idrar şikayeti olanlarda alfa blokerler eklenir. Tansiyona ve boşalmaya etkisi olmayan alfa blokerler tercih edilir. Alfa blokerler mesane boynunu gevşeterek idrarın daha rahat akmasına ve prostat içine idrar reflüsünün azalmasına sebep olurlar. Ayrıca üretral direnç dediğimiz durumu azaltarak penis kanalı içindeki ağrıyı ve penis ucuna vuran ağrıyı ve yanmayı azaltırlar. Etkileri klinik olarak ve makalelerle onaylanmıştır. Diğer bir ilaç finasteriddir. Prostat büyümesini azaltan bu ilaç prostattaki inflamasyonu ödemi azaltarak etki eder.
Oral tedaviden fayda göremeyen çok hasta vardır. Bu hastalar tedavisiz kalmaktadır. Son yıllarda dünyada ve ülkemizde popüler olan enjeksıyon tedavisi prostatit tedavisinde uygulandığı şekliyle yeni bir tedavidir. Eskiden bu tedavi denenmiş ve sınırlı olumlu sonuçları olduğu görülmüştür. Ancak o zamanlar tek antibiyotikle ve makat içinden yapılması nedeniyle yeterli başarıya ulaşamamıştır. Ayrıca makat içinden yapıldığı için enfeksiyon riski yüksektir. Bu eski tedavi yerine geçen çağdaş enjeksiyon tedavisi aynı sayılabilecek zamanlarda İtalya da prof Guercini ve Amerikada Prof Duke Bahn tarafından uygulanmaya başlanmıştır. Guercininin prostat enjeksyonu ile ilgili yüzde yetmiş başarı oranı bildiren makaleleri vardır. Her iki uzman da apışarasından bir antibiyotik kokteylini transrektal ultrason eşliğinde prostatın enfekte alanlarına uyguladılar. Guercini ayrıca kokteylin içine kireçlenmeleri eritecek bir madde ekledi. Bu iki doktor prostat enjeksiyonu tedavisinde en yetkin doktorlardır. Shoskes bunları izlemiştir.
Kanıta dayalı enjeksıyon tedavisini ülkemizde de 2014 yılında uygulamaya başladık. Yan etki olarak hemospermi (spermden kan gelmesi ) dışında ciddi bir yan etkisi yoktur. Steril çalışıldığı için üriner infeksiyon nadıren gözlenır ve ortaya çıkarsa antibiyotıklerle kolayca tedavi edilir. Tedavi 6-8 seans yapılır. Tedavinin başarısı tedavi bitiminden aylar sonra ortaya çıkar. O nedenle tedavi süreci içinde iyileşme belirtileri görülmeyebilir. Bizim uyguladığımız enjeksiyon tedavisi Duke Bahn ve Federico Guercini temellidir. Tedaviden önce prostat masajı ile elde edilen sıvı pcr ve kültür yöntemleri ile incelenir. Ve sıvıdaki lökosit miktarı ile bakteri varlığı araştırılır. En sık çıkan bakteriler klamidya, e coli, enterokoklardır. Bunun dışında candida , trikomonas, üreoplazma ,garderenella gibi daha az rastlanan bakteriler görülebilmektedir. Sonrasında sonuçlara göre hazırladığımız antibiyorik steroid karışımı prostat içine enjekte edilir tedavinin sonuçları yüz güldürücü olup artan deneyimimizle beraber yüzde seksenlere yükselmiştir. En çok fayda görülen şikayetler kanalda yanma ve ağrı şikayetleridir. Ciddi düzelmeler görülür.