Yarıyıl Tatilinde Nelere Dikkat Edilmeli?
Çocuklar yoğun bir okul programını geride bırakıp yarıyıl tatiline girerler. Bir “oh” deyip dinlenecekleri tatil başlamıştır artık… Bu sürece içinde okul kelimesini ya da onla ilgili hiçbir şey duymak istemezler. Bu nedenle anne babalar, en azından ilk birkaç gün okulla ilgili konuşmamalı ve okulla ilgili kendi hazırladıkları programdan bahsetmemeli; “tatilde matematik çalışacaksın, bol bol kitap okuyacaksın” gibi. Bu şuna benzer; yoğun bir çalışma temposundan sonra nihayet yıllık izne ayrılmışsınızdır ve tatilinizde işle ilgili hiçbir şey duymak istemezsiniz. Çocuk bir kaç gün kendine geldikten sonra çalışmasını istediğiniz veya geride olduğunu düşündüğünüz derse çalışması için destek olabilirsiniz. Çocukların tatillerini bol bol dinlenerek, eğlenerek geçirmesine izin verilmeli.
Maalesef anne babalar çocukların bu tatilini okul başarısını artırmak için fırsat görüyorlar. Çocuğun başarısında da, başarısızlığında da anne babanın rolü vardır. Bütün dönem boyunca çocuğun dersleriyle ilgilenmeyip, veli toplantılarına katılmayıp, okulda bir sorun var mı, her şey yolunda mı, bunu araştırmadan, tatile birden bire ilgili anne baba olmak ve “Oğlum/kızım tatil boyunca ders çalışacaksın ve zayıf dersini düzelteceksin” demek doğru değil.
Anne baba olarak eğitim hayatı boyunca ilgili anne baba olunmalı ve çocuğun okul başarısıyla çok takıntılı olunmamalı. Çünkü bir yerden sonra çocuk “başarılı olursa sevildiğini düşünecek, başarısızsa da değersiz hissetmeye başlayacaktır. Sizin koşulsuz sevginizi hissetmeyecektir. Her an her yerde “derslerin nasıl, okul nasıl gidiyor” gibi sözlerle konu hep okul, yani okul başarısı olur. Çocuğun diğer özellikleri, becerisi, yetenekleri hiç gündeme gelmez. “Okulda başarısızsa hayatta da başarısızdır” etiketi çocuğa yapıştırılır ve öz güveninin gelişmesine izin verilmez. Sonra ders çalışmak istemeyen, bir şeyi daha denemeden başaramayacağını düşünerek, başarısızlığı kabullenen çocuklar olarak büyürler.
Bu nedenle anne baba olarak çocuğunuzu, önce sizin çocuğunuz olduğu için koşulsuz sevdiğinizi gösterin. Sevginizi akademik başarılarıyla koşullamayın. Okul konusunu bir kenara bırakın. Diğer yeteneklerini ve becerilerini ön plana çıkararak onla gurur duyduğunuz gösterin. Örneğin çocuğunuz çok iyi bir sporcudur; çok iyi yüzüyor olabilir. Aile ziyaretlerine gittiğinizde, misafirleriniz geldiğinde çocuğunuzun okul başarısı yerine, ne kadar iyi yüzdüğünden bahsedebilirsiniz.
Eğer henüz çocuğunuzun bir yeteneğini keşfetmediyseniz, yeteneklerini keşfetmek için çeşitli hobi kurslarına gönderin. Bu hem çocuğun sosyalleşmesine, hem de öz güvenini yükselmesine yardımcı olacaktır.
Bunun yanı sıra çocuğunuzun öğretmeniyle iletişim içinde olun. Veli toplantılarına katılın, çocuğunuzun davranışlarınızda bir değişiklik varsa öğretmenine konuşun, arkadaşlarıyla ilgili bir sorun olup olmadığını araştırın. Anlamakta zorlandığı dersler var mı, bunun için neler yapabilirsiniz öğretmenden bilgi alın. Çocuğun okulda yaşadığı problemleri zaman kaybetmeden çözerseniz okuldaki performansı da olumsuz etkilenmeyecektir.
Gelelim yarıyıl karnesine… İşte bütün bu söylediklerimden sonra karne konusunda neler yapılması gerekir tahmin edebilirsiniz. Aslında karneyi anne babalar alır. Çocuğunuz karnesi kötüyse çocuğunuzu korkutmayın. Zaten utanarak karnesini size getiren çocuğu, birde siz aşağılarsanız başarısızlığı kabullenir ve derslerini düzeltmek için hiçbir çaba harcamaz. Bu nedenle çocuğunuz karnesini getirdiğinde ders notları düşükte olsa, kocam bir sarılıp, öpün ve ne olursa olsun sizin küçük kızınız, biricik oğlunuz olduğunu hissettirin. Notları düşük olduğu dersleri gülümsemeyle anlatın ve “artık ikinci dönem biraz daha fazla çalışarak düzeltirsin” diyerek moral verin. “ Ben sana güveniyorum ikinci dönem daha güzel olacak, daha başarılı olacaksın” gibi sözlerle yüreklendirin ve inandığınızı gösterin. Eğer özel desteğe ihtiyacı varsa tatil süresince fazla sıkmadan, bir özel öğretmenden destek alabilirsiniz.
Şimdi yarıyıl tatilini çocuklar nasıl değerlendirmeli konusunda merak edilen birkaç soruya cevap vermek istiyorum.
Tatil için çocuklara yeni ödev verilmeli mi? Tatil süresince ailelerin çocuklarına ders çalıştırması doğru mudur?
Bazen öğretmenler ödev konusunu abartabiliyorlar. Yarıyıl tatili adı üstünde “tatil” dinlenme zamanı demek. Yarıyıl tatilini verimli geçirmek, tatili süresince ders çalışmak değil; çocuğun ikinci döneme enerjiyle başlaması için yeteri kadar dinlenmesi, eğlenmesi ve okulu özleyerek büyük bir hevesle okula başlaması ve okulda başarılı olmasıdır. Geride olduğu bir ders varsa ya da anlamadığı konular varsa bu konularda çocuk özel destek alabilir. Aile ya da özel bir öğretmen ders verebilir. Ama sürekli ders çalış diye sıkmak yerine doğru zamanda çocuğun ders çalışması için desteklenmesi, motive edilmesi gerekir.
Öğretmenler çocuğu ve aileyi nasıl yönlendirmeli?
Öğretmenler çocuğun derslerde geride olduğu konuları açıklayabilir ve bu konularda ilerlemesi için neler yapması gerekir tavsiyelerde bulunabilir. Alıştırma kitapları önerebilir. Fakat yarıyıl tatilinin çocuğun dinlenmesi için “tatil” olduğu ve çocuklara ders çalış diye baskı kurmamaları gerektiğini de vurgulamalı anne babalara.
Anne-babalar tatilde nelere dikkat etmeli?
Bırakın çocuklar gönüllerince eğlensinler, dinlensin. Okulla gittiği günlerde yapamadıklarını ne varsa yapsınlar: uykusu gelene kadar televizyon izlemek, yorulana kadar bilgisayar oynamak, arkadaşında istediği kadar oynama, geç yatmak, geç kalmak J çocuk tatilde olduğunu hissetsin ve okulu, dersleri 15 gün gibi kısa bir süre için unutsun. Beraber hafta sonları, akşamları gezmeye gidebilirsiniz. Müzeleri gezebilirsiniz. Çocukların yaşayarak öğrenmesine izin verin. Okulda yeterince kitap okuyor, ödev yapıyorlar. Tatilde kitap oku, şu alıştırma kitabını çöz gibi çocuğunuzun yapması gereken şeylere siz karar vermeyin. Yoğun programdan sonra çocuk bu tatili hak ettiğini unutmayın.
Tatiller çocukların başarısını artırmak için değerlendirilebilir mi?
15 gün gibi kısa bir sürede fazla yol alınacağına inanmıyorum. Çocukların akademik başarısını yıl boyu artırmak için çaba harcanmalı. Daha çocuk tatile girmeden “tatilde bu kitabı okuyacaksın, şu konuları bitireceksin gibi her şeyi 15 güne saklamak çok yanlış. Bu nedenle aile çocuğuyla eğitim yılı boyunca ilgili olmalı, okuldaki programını takip etmeli, öğretmenle iletişim içinde olmalı.
Tatil süresince ailelerin çocuklarıyla birlikte belirli zaman dilimlerinde ders çalışması doğru mu?
Çocuk dinlendikten sonra uygun bir zaman dilimde geride kaldığı ders konuları tekrarlanabilinir. Fakat çocuk sıkıldığında ısrar edilmemeli, başka zamana devam edilmeli ve olabildiğince eğlenerek konuları öğretmeye gayret edilmeli.
Çocuklar tatil zamanlarının tümünü aileleriyle mi geçirmeli?
Çocuklar tatilin tadını çıkarmalı. Ailesiyle, akrabalarıyla, arkadaşlarıyla, kimle isterlerse onlarla doya doya zaman geçirmeli. Buna yine çocuk kendisi karar vermeli.
Çocukların sıkılmasını önlemek için özel programlar mı yapmak gerekli?
Eğer çalışan anne babaysa ve çocuk evde babaanne veya anneanneyle tek kalıyorsa tüm gün evde sıkılabilir. Çocuk gezmeye tek başına gidemeyeceği için çocukla bu kısa dönemde ilgilenecek bir ağabey veya abla bulunabilinir. Bu ağabeyle, ablayla birlikte çocuk hem ders çalışabilir, hem de gezmeye giderek eğlenceli zaman geçirebilir.
Notları düşük bir öğrenciye ek ders aldırmak yerine, onu psikoloğa mı götürmeli?
Çocuğun tüm derslerde notları düşükse bunun nedeni araştırılmalı. Aile ile ilgili çocuğu olumsuz etkileyen bir sorun mu var, okulda onu üzen bir olay mı oldu, çocukta öğrenme güçlüğü mü var, bunları bilip, ona göre bir program uygulamak gerekir. Bunları tespit edecek kişi ise pedagogtur. Eğer başarısızlığın nedeni araştırılmaz ve bunun için bir program uygulanarak olumsuz koşullar değiştirilmezse sadece ek dersle çocuğun başarısı artırılamaz.
Tatilde en büyük sorun, çocukların tüm zamanlarını bilgisayar başında geçirmeleri. Buna nasıl bir çizgi çekilmeli?
Çocuklar tatili dilediği gibi geçirmeli, istediği kadar televizyon, istediği kadar bilgisayarla oynayabilir. Sadece tatilde bilgisayarla ilgi zaman geçirmesi kısıtlanmamalı. Bu konuda etkili bir program hazırlanmalı. Bir bütün olarak aile ve çocuk arasında iyi bir iletişim olmalı.
Çocuklar tatil programlarını kendileri mi yapmalı?
Çocuklara sorumluk verilmeli. Çocuklara bir birey olarak saygı duyduğunuzu, ona kendi hayatıyla ilgili kararlar almasına izin vererek gösterebilirsiniz. Tatilini nasıl geçirmek istediğine kendisi karar verebilir, kendi programını kendisi yapabilir.
Çocukların tatilde kaçta yatıp kalkacakları önceden belirlenmeli mi, yoksa çocukların isteklerine göre mi şekillenmeli?
Çocuklar okula giderken erken kalktığı için düzenli bir uyku saatinin olması önemlidir. Fakat tatil zamanı çocuk erken kalkmayacağı için geçte yatabilir. Çocuklara uyku saatleri için baskı uygulanmamalı ve istedikleri saate uyumasına izin verilmeli.
Kısaca özetlemek gerekirse, çocuğunuz her dönem ilgili olun ve akademik başarısını sevginizin, ilginizin ölçütü olarak görmeyin. Akademik başarısını çocuğun kişiliği ve hayat başarısı gibi görerek, çocuğa okul başarısı için sürekli baskı uygulamayın. Böyle ilgi bir anne baba olursanız yarıyıl tatilinde çocuğunuza ders çalış diye baskı uygulamanıza gerek kalmayacak ve çocuklar tatilin tadını çıkaracaktır.
Çocukların tatili eğlenerek geçirmesi dileğiyle,
Pedagog Sevil Gümüş
Kurucu, Aile ve Çocuk Danışmanı