Yaz ayları sıcak olması nedeniyle bedende metabolizma yönünden farklılık gösteren, özel beslenme gerektiren zaman dilimidir. Sıcaklara karşı vücudu dayanıklı tutmak ve zarara uğramamak için çok dikkat edilmesi gerekir.
Özellikle çocuk beslenmesi, önemle üzerinde durulması gereken bir husustur. Su alımı, vücudun terle kaybettiği suyu yerine koymak açısından önemlidir. Su ihtiyacı şekerli ve gazlı içeceklerle karşılanmamalı, suyun severek tüketimi için aile destek olmalıdır. Taze meyvelerden minik kesilmiş parçalarla cazip hale getirilebilir. İçine meyve suları ilave edilebilir. Tabiiki bolca marketlerde, pazarlarda yerlerini alan meyveler kullanılmalıdır.
Ayrıca şeftali, kayısı, vişne, kavun, karpuz, üzüm çocuklarla, birlikte alınarak cazip hale getirilmelidir. Genellikle meyveler sulu oldukları için hazırlanması ve tüketilmesi güç gelmektedir. Hazırlama sırasında da ailece bir arada olunup işbirliği yapılmalı, çocukların becerilerini ortaya koymalarına fırsatlar tanınmalıdır.
Yaz tatilinde beslenme, bulunulan yerlere göre değişiklikler gösterir. Tatil köylerinde, yazlıklarda, akraba ziyaretlerinde, yaylalarda, deniz kenarlarında, köy ve kasabalarda, yurtdışında, beş yıldızlı otellerde, tek yıldızlı otellerde, tatil turlarında vb. Hepsinde farklı özellikler gösterir.
Tatil köylerinde, özellikle herşey dahil programlarında, aşırı beslenme çocuklarımızı tehdit etmekte, israfa yönlendirme yapılmaktadır. Çocuklar, dünyanın yalnızca kendisi gibi yaşayanlardan ibaret olduğunu düşünmekte, bencil duygular ön plana çıkmaktadır.
Burada dikkat edilecek hususlardan bir tanesi de günlük rutinin bozulması, sindirim sistemi rahatsızlıklarına sıkça rastlanmasıdır. Ne kadar dikkat edilirse edilsin beklemiş yiyecekler hassas bünyelerde sorunlara yol açmaktadır. Yaz aylarında bakteri üremesi, hijyen kuralları daha fazla dikkat gerektirmektedir.
Yazlıklarda beslenmede, olumsuz pişirme yöntemleri öne çıkmakta, mangalda et pişirme sağlıksız olarak çocukları etkilemektedir. Deniz kenarında gün boyu, simit, açma, mısır, midye gibi hazır ve geçiştirmelik yiyecekler tüketilmekte, tek yönlü beslenme yapılmaktadır. Akşam saatlerinde ise yüklü bir tüketim göze çarpmaktadır.
Yurdun değişik yörelerine gidip farklı beslenme tarzları, değişik yiyecek hazırlama şekilleri ile de tanışma olabilir. Ancak, yine hassas bünyeler sorun yaşayabilir. Az miktarda, alışarak beslenme, sorunu aza indirir.
Yaz aylarında dondurma tüketimi yüksek boyutlarda olmakta, ihtiyaç dışı kalori yüklenilmekte, kilo artışına sebebiyet vermektedir.
Bazen sıcaklardan dolayı iştahsızlık durumları da yaşanabilir. Çocuğun iştahsız olması geçici olarak düşünülmeli, eğer uzun sürerse ve gelişimde gerilik görülürse önlem alınmalıdır. Çocuğun her zaman, diğer zamanlardaki gibi beslenmesi beklenmemeli, yetişkinlerde olduğu gibi zaman zaman iştah değişikleri olabileceği akıldan çıkmamalıdır. Bu nedenle çocuklara yemeleri için baskı uygulanmamalıdır.
Posa tüketimine aşırıya gitmemek kaydı ile önem verilmeli, yaz aylarında taze sebze ve meyve tüketimi desteklenmeli, yeteri kadar protein alımına dikkat edilmelidir. Kepekli ekmekle beslenme, çocuk beslenmesinde bazı mineral kayıplarına yol açabileceği için arada çeşit olarak tercih edilebilir.
Yaz aylarında çocuklarda günlük program daha esnek hale gelmekte, bu nedenle öğün sayısı genellikle ikiye inmekte ve arada abur cubur tüketimi artmaktadır. Bu da metabolizmanın yavaşlayıp enerji tüketiminin azalması sebebiyle fazla kilolara neden olmaktadır.
En önemli öğünün "kahvaltı’’ olduğu, yaz ayları için de önemini korumaktadır. Güne yine fazla gecikmeden başlanmalı ve kahvaltıya gereken önem verilmelidir.