Tik, birden ortaya çıkan, hızlı, yineleyici, ritmik olmayan, motor hareket ya da ses çıkarmadır.
Tikin oluşumunda kuralci ve titiz ana, baba tutumları, denetleyici ve çocuktan performansının üzerinde birşeyler bekleyen ana baba tutumları etkilidir. Akrabalarında tik öyküsü olanlarda daha sık görülmesi beklenebilir, otozomal dominan geçişli genetik yatkınlık, hastalığın görülme sıklığını arttıran bir etkendir.
Tikler sıklıkla çocuk ve ergen yaş dönemlerinde başlamakta, çoğunlukla anne, baba, öğretmen ve arkadaşların olumlu tutumu ile yerleşmeden kaybolmaktadır.
Tikler, çocuklar arasında sık görülür. Çocuklarla yapılan bazı araştırmalar, erkek çocukların %1-13’ünde, kız çocukların %11’inde tik veya tik benzeri davranışların yaşamlarının bir döneminde görüldüğünü göstermiştir. Özellikle 7-11 yaşları arasında daha fazladır. Erkek çocuklarda kız çocuklarına göre daha sık gözlenmektedir.
- Basit motor tikler (göz kırpma, yüz buruşturma, boyun çevirme, ağız germe, kafa sallama, ayak sallama,v urma vs.)
- Basit vokal tikler (boğaz temizleme, burun çekme, hırıltı sesi, öksürme, ıslık çalma vs.)
- Karmaşık motor tikler (çömelme, eğilme, koklama, üzerine çeki düzen verme, el ve yüzün anlamlı hareketleri, eşyalara ve insanlara dokunma, parmakları ile sayma hareketi yapma vs.)
- Karmaşık vokal tikler (belirli ifadeleri/kelimeleri sık yineleme, işitilen en son sesleri/ifadeleri tekrarlama vs.)
Tik bozuklarının gidişi genellikle iyidir. Erişkinlik dönemine geçerken şiddetleri azalır ya da kaybolurlar. Birlikte kronik bir hastalığın bulunması ve yetersiz aile desteği gidişi olumsuz yönde etkileyen etkenlerdendir.
Tik bozukluğu olan çocuğun çevresi tarafından sürekli uyarılması ve yapma diyerek bu davranıştan rahatsız olunulduğunun hissettirilmesi çocukta güveni azaltacak ve strese girmesine sebep olacaktır. İletişimde olunan kişilerin bunun aksine destekleyici, çocuğun rahatlaması sağlayıcı, esnek ve çocuğun kendisini eksiklik duygusuna kapılmasını önleyici tutum geliştirilmelidir.
Eğer tikler belirginse, çocuğun özgüveni azalabilir ve çevreye karşı küsüp sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilirler. Ayrıca yukarıda belirtilen nedenle anne, baba ile çocuğun arasında ilişki sorununa neden olabilir ya da var olan sorunu artırabilir. Bu nedenlerle tedavi edilmesi uygun olur.
Tourette Sendromu: Çocukluk veya en geç olarak ileri ergenlik döneminde başlar. Tekrarlayan, amaçsız, bir çok kas grubunu etkisi altına alan hareketlerdir.
Bir veya daha fazla vokal tiklerdir. Haftalar ve aylar içinde semptomların yoğunluğu değişmemektedir (artma ve azalma). Bir yıldan daha uzun sürmektedir. Beraberinde "dikkat eksikliği ve hiperaktivite sendromu" ve "takıntı hastalığı (obsesif kompulsif bozukluk)" sıklıkla bulunur. Devamında yetişkinlikte madde kullanımına kadar gitmektedir. Tikler, uykuda belirgin olarak azalırken sıkıntı, stres, sıcak hava ve yorgunluk hallerinde artar. Belirtilerin hastalık süresince artıp azalması tipiktir.
Tik bozuklarının gidişi genellikle iyidir. Erişkinlik dönemine geçerken şiddetleri azalır ya da kaybolurlar. Birlikte kronik bir hastalığın bulunması ve yetersiz aile desteği gidişi olumsuz yönde etkileyen etkenlerdendir.
Ailenin sıklığını, şiddetini arttırıcı ya da azaltıcı etkenler olup olmadığını, birlikte başka fiziksel belirti bulunup bulunmadığını gözlemesi ve pedagoga danışılması gerekmektedir. Stres yaratıcı durumlar belirlenip bunların yerine kaygı ile başa çıkma yolları geliştirilmelidir. Basit tiklerin tedavisinde bazen bu kadarı bile yeterli olabilir.