İştahsızlık, çocukluk yaş grubunda en çok yakınılan, annelerin en çok endişelendiği konulardan bir tanesidir. Çocuklarda iştahsızlık hiçbir besini tüketmeme, bütün besinlere karşı isteksizlik olarak tanımlanabilir. Ailelerin çocuklarında en çok yakındıkları ve bizim de en sık karşılaştığımız konu “Hiçbir şey yemiyor” şeklindedir.
Beslenme, yaşamın temel gereksinimlerindedir. Yemek yiyebilmek için iştah gerekmektedir. Yetişkinlik döneminde bile bazı bireyler saatlerce hatta günlerce açlık hissetmeyebilirler. Bazı bebekler ve çocuklar da böyledir. Bazen bir veya birkaç öğünün atlanması, tüketilmek istenmemesi sorun yaratmayabilir. Ancak bu durumun üzerine gitmek ve çocuğu zorlamak, hem annenin hem de çocuğun huzursuz olmasına sebep olabilmektedir.
İştahsızlık ilk etapta doğumdan sonra belirti vermeye başlar. Geç acıkan, acıktığı için ağlamayan bebekler açlık sinyali düşük bebeklerdir. Çocuğun büyüme ve gelişmesi normal ise, çocuğun yeme alışkanlıkları bir sağlık sorunu yaratmıyorsa, sık acıkmıyorsa, çocuk bazen öğün atlasa bile sorun yoktur. Normal bir şekilde açlık hisseden, büyüme eğrisi normal olan çocuklarda bile 15-18. aylar arasında iştah en düşük düzeydedir. İlerleyen aylarda çok acıkma veya besini reddetme gibi birbirine zıt durumlar arasında çocuk gel-git yaşayabilir. Böyle durumlarda endişelenmemek, bu durumun geçici olduğunu bilmek gerekmektedir.
Bir de çabuk doyan, en ufak bir şey yediği zaman doygunluğa ulaşan ve bir sonraki lokmayı reddeden çocuklar vardır. Bu çocuklarda yeme isteği vardır ancak küçük bir miktar bile doygunluğa ulaşmaları için yeterlidir. Burada çocuğun ayrı bir birey olduğu kabul edilip, iştahlarının zaman içinde değişkenlik gösterebileceği unutulmamalıdır. Böyle çocuklarda öğün aralarında abur-cubur yemeleri engellenmeli, doğru bir beslenme düzeni ile 3 ana, 2 veya 3 ara öğün şeklinde beslenmeleri sağlanmaya çalışılmalıdır.
Sık sık meyve suyu içmek, şekerli besinleri sık tüketmek iştahsızlığın oluşumundaki en önemli unsurlardan bir tanesidir. Yemekten bir saat öncesinde içeceklerden kaçınılması ve çocuğun midesini içeceklerle doldurması engellenmelidir. İçecek, yemek öncesi veya sırasında değil, yemek sonrasında tüketilmelidir. Çünkü çocukların mide kapasiteleri zaten çok küçüktür. Yemekten önce içilen 1 bardak süt veya meyve suyu çocuğa doygunluk sağlayacak ve çocuğun yemek yemesini engelleyecektir. Bütün çocukların örnek aldığı bir yetişkin vardır. Bu kişilerin sürekli abur-cubur tüketimi, çok fazla besin tüketmemesi veya asitli içecekleri tüketmesi gibi yanlış beslenme alışkanlıkları varsa, çocuk bu kişiyi örnek aldığı için zamanla yanlış beslenme alışkanlıkları geliştirebilmektedir. Bu yüzden evde ailecek doğru bir beslenme düzeni oturtmak çocuk için de çok yararlı bir davranış olacaktır.
Öğün aralarında çocuk atıştırsın, oyalansın diye verilen cips, bisküvi, ekmek kenarı gibi besinler de çocuğun iştahını kapatabilmektedir. Anne-babanın çikolatayı, şekeri, hazır meyve suyunu yasakladığı ailelerde anneanne, babaanne gibi aileden bireylerin, tam tersi bir tutum sergilemesi sık karşılaşılan bir problemdir. Böyle durumlarda çocukta besini tamamen ret veya besin alımında azalma gelişebilmektedir. Bu yüzden aile bireylerinin tümünün çocuğa karşı tutarlı bir tutum sergilemesi gerekmektedir.
Çocuklarda besin alımını etkileyen faktörler özetle bakıldığında aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:
- Yemek öncesi iştahı kapatan şekerli ve sıvı gıdalar.
- Öğün aralarının kısa olması ve çocuk daha acıkmadan tekrar yedirilmeye çalışılması.
- Yemek sofrasında anne baba uyumsuzluğu, tartışma ortamının yaratılması.
- Sevmediği besinlere tepki.
- Bir seferde çocuğa çok besin verilmesi ve bunu takiben kusma isteği.
- Besin sunuluşunun ve lezzetinin çekici olmaması.
- Zamanından önce yanlış besin seçimi yani yutma çiğneme refleksi gelişmeden pütürlü gıdalara geçiş yapılması.
- Aile bireyleri arasında çocuğa karşı tutarsız tutum sergilenmesi.
- Yemek sofrasında yemeğin bitirilmesi için ısrarcı davranmak, zaman sınırı koymak.
Yukarıda sayılan birçok faktör çocuğun iştahını kapatıp, çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Bu yüzden çocuğun ne yediğini bilmek ve bunu bir uzmana danışarak yapmak çok önemlidir. Çocuğunuzun iştahsız olduğunu düşünüyorsanız öncelikle çocuğunuzun yaşına göre boy ve kilosunun normal olup olmadığını kontrol ettirin. Daha sonra çocuğunuza, onun fizyolojik gereksinmelerine uygun bir beslenme programı hazırlaması için bir diyetisyenden yardım almayı deneyin.
Birlikte çok daha sağlıklı nesiller yetiştirebilmek dileğiyle…