Dişlerde sert doku kayıpları dört farklı grupta toplanabilir:
1)Çürük: Etkeni mikroorganizmaların metabolik ürünleri, asitler ve proteolitik enzimler olup, ortam ph’sı 4-4,5 civarındayken etken süresi uzun süreli olduğunda dişin klinik kuron kısmında görülen sert doku kaybıdır.
2)Erozyon: Etkeni ağız ortamındaki asitler(besin, mide, ilaç kaynaklı asitler) olup, ortam pH’sı 2-3 civarındayken kısa etken süresiyle klinik kuronda görülen sert doku kaybıdır.
3)Aşınma: Etkeni mekanik olup, ortam pH’sı nötrken uzun süre etkene maruz kalma sonucu ortaya çıkan sert doku kayıplarıdır.
4)Rezorbsiyon: Etkeni odontoklast hücrelerinin enzimleri ve asit ürünleriyle, fagositoz proçesi olup, ortam pH’sı 7 değerinin altındayken 24 saat aralıkla yıkıcı ataklar şeklinde gelişen klinik kök yüzeyini de kapsayan sert doku kayıplarıdır.
Toplumda diş çürükleri ve diş eti hastalıklarının yanı sıra en sık görülen sorunlardan biri de "Diş Erozyonları”dır. Her geçen gün kliniklere çürük olmadığı halde hassasiyet şikayetiyle başvuran hasta sayısı artmakta, yoğun bir şekilde çeşitli hassasiyet giderici ürünler piyasaya sunulmaktadır. Oysaki hassasiyete neden olan ana nedenlerden biri olan erozyon konusunda hastaların bilinçlendirilmesi sorunun çözümüne ulaşmayı da kolaylaştıracaktır.
Dişlerde erozyonun şiddetini asit konsantrasyonu, etkenin etki süresi ve diş minesinin içerdiği fluorid oranı belirlemektedir. Ayrıca chalat oluşturan asitler ve yaş faktörü de erozyonun şiddetini dolaylı olarak etkilemektedir.
Erozyonun nedenleri ana başlıklar altında özetlenecek olursa;
1)Mesleki nedenler: Mesleği gereği yoğun asit buharı altında çalışmak zorunda kalan bireylerde görülmektedir. Günümüzde iyi proflaksi ve gelişmiş teknoloji sayesinde mesleğe bağlı erozyona çok sık rastlanmamaktadır.
2)Beslenme faktörü: Asit içeriği fazla olan gıdaların tüketimi erozyonda çok önemli rol oynamaktadır. Özellikle günümüzde sık tüketilen bir takım asitli içecekler bireylerde sıklıkla erozyona rastlamamıza nende olmaktadır. Sık tüketilen bu içeceklerden bazılarını pH değerleri şöyle sıralanabilir:
Limon suyu ph:2,0
Kola pH:2,5
Portakal suyu ph: 3,5
Elma suyu ph:3,5
Ayran pH:4,4
Maden suyu pH:5,2-6,3
pH değeri düştükçe ve ağızda uzun süre kaldıkça ya da sık aralıklarla tüketildikçe dişlerde erozyon miktarı da o oranda artmaktadır.
3)İlaçlar: C vitaminli şekerler, emme tabletleri, efervesan tabletler erozyona neden olabilmektedir.
4)Endojen faktörler: Mideden gelen asidin etkisi sonucu erozyona nende olan faktörlerdir. İki grupta incelenir:
a)Kronik kusmalar: Anorexia nevrosa,blumia,psikojen kusmalar , alkolizm,hiperemezis,östrojen ve sitotoksik ilaçlara bağlı kronik kusmalardır.
b)Mide hastalıkları: Regurgitasyon(özafagus darlığı),alkoliklerde kronik gastrit sorunu, reflü gibi hastalıklardır.
5)Tükrük yetersizliği: Tükrük akış hızındaki azalma ve tükrük tamponlama kapasitesindeki düşüklük dişlerde erozyona neden olmaktadır. Bu duruma neden olan faktörler:
a)İlaçlar: Antidepresanlar,antihistaminikler,antihipertansifler,iştah kesiciler,diüretikler,trankilizanlar,stostatikler tükrük akış hızını yavaşlatarak ağız kuruluğuna ve dolayısıyla da erozyona neden olmaktadırlar.
b)Radyoterapi: Özellikle baş-boyun bölgesine uygulanan radyoterapi asiner hücreler etki ederek erozyona neden olmaktadır.
c)Tükrük bezi hastalıkları: Sjögren sendromu, otoimmun eksokrinopati,tükrük bezlerinde lenfositer infiltrasyona bağlı iltihap,asiner hücrelerde tahribat ve minör ve majör tükrük bezlerinin tutulumu konuşma ve yutkunma zorluğuna ve de dişlerde erozyona sebep olmaktadır.